Çukurcuma

Çukurcuma

Beyoğlu bölgesinin gezmekle bitmeyeceğinin bir kanıtı olan Çukurcuma ’dayız. Adını bölgenin en çukur köşesinde bulunmasından ötürü aldığı düşünülebilir. Bir rivayete göre Fatih Sultan Mehmet fetih zamanı, ‘Cuma namazını şu çukurda kılalım’ demiş. İsim hikâyesi ne olursa olsun, ismiyle müsemma bir yer burası. Galatasaray bölgesinden Karaköy’e inerken çukur bir alanda nostaljik saatler geçirmeye hazır olun. Nostaljik diyoruz çünkü İstanbul’un en meşhur antikacıları burada yer alıyor. Son yıllarda gerek bu dükkânları, gerek restore edilmiş binaları, kafeler ve evleriyle keşif sevenlerin önemli duraklarından biri olmuş durumda. Buraya geçmişin satıldığı semt desek yanlış olmaz. Antikacılarda neler yok ki. Ünlü yalılardan çıkma kıymetli avizeler, dönemin bisküvi kutuları, resimler, mobilyalar, takılar, aynalar, oyuncaklar ve hatta bebek arabaları.. Aradığınız tüm antika eşyalar bu sokaklarda sizleri bekliyor.

İstanbul’un en eski semtlerinden biri olan Çukurcuma’nın tarihinin 5 asır önceye dayandığı biliniyor. Art Nouveau tarzında binaların arasında yürürken kendinizi bir Avrupa şehrinde hissedeceksiniz. Semtin farkını net olarak anlayabilmek için Taksim’den başlayın ve Sıraselviler üzerinden yürüyerek Çukurcuma’ya ulaşın.

Semt elbette sadece antikacılardan ibaret değil. Semtin adıyla anılan Camii, bugünkü halini 1823’dek Firuzağa yangınından sonra almış. Çukurcuma Camii ve hemen karşısındaki çeşme semte değer katıyor. Semtin bir diğer önemli simgesi de Asri Turşucu. Adile Naşit ve Münir Özkul’un başrolünü paylaştığı ‘Neşeli Günler’ filmini bilmeyenimiz var mı? İşte bu filmin çekildiği, turşu limondan mı sirkeden mi yapılır kavgalarının yaşandığı bu dükkân 1938’den beri hizmet veriyor. Kapıdan içeri girer girmez mevcut atmosferiyle sizi o günlere götürecek turşucuda 40’a yakın çeşit turşu satılıyor. Turşuların tadına bakıyor, anılarımızı tazeliyor ve semti keşfetmeye devam ediyoruz. Buradan çıkıp sola döndüğünüzde 50 metre kadar sağda Adile Naşit Çıkmazı’nı göreceksiniz. Turşucu ve bu çıkmaz Cihangir ve Çukurcuma’nın kesiştiği bölgede yer alıyor. Daha önce Cihangir yazımızda da bahsettiğimiz halde burada yazmadan edemedik.

 

Çukurcuma ve Faik Paşa

Çukurcuma Beyoğlu bölgesinin en küçük yerlerinden biri. Fakat buna rağmen hiç bıkmadan saatlerce gezebilir, her sokakta bir sürprizle karşılaşabilir, tüm bu eylemleri hiç ama hiç sıkılmadan gerçekleştirebilirsiniz. Bu keyif noktalarından biri de Faik Paşa Sokağı. Burası aslında ufak çapta bir yokuş. Peki kim bu Faik Paşa?

Erol Taş Sokağı

Faik Paşa aslında yoksul bir İtalyan ailenin çocuğu olarak Yunanistan’da dünyaya gelen Francesco Della Suda isimli bir eczacı. Ailesini kaybedince İstanbul’a getirilen Francesco 1844’te Mekteb-i Tıbbiye’den mezun olunca İstiklal Caddesi’nde İstanbul’un ilk eczanelerinden biri olan Büyük Eczane’yi (Grand Pharmacie Della Suda) açmış. Kısa zamanda padişahın eczacılığına yükselerek ‘Paşa’ ünvanını alarak Faik Paşa adıyla anılmaya başlanmış. Yokuşun başındaki gösterişli evde oturduğundan bu sokağa ismi verilmiş. İtalyan tarzı yüksek taş binalarla çevrili bu sokağın evlerinin ilginç bir de hikâyesi var: Zamanında bu sokakta bir tarafta zenginler, diğer tarafta hizmetkârlar ve sıradan halk yaşarmış. Zenginlerin evleri gösterişli, yüksek, heykel ve motiflerle süslüyken, diğer taraftaki yapılar daha alçak, gösterişten uzak ve sade olarak inşa edilmiş. Sokağa girdiğinizde bu farkı hemen anlayacaksınız.

Çukurcuma’nın bir diğer önemli binası ise 1. Milli Mimari Dönemi’nin önemli ismi Mimar Kemaleddin Bey’e ait. Günümüzde otel olarak kullanılan bu görkemli bina, 1911-1913 yılları arasında Evkaf Nezareti’nin isteğiyle 3. Vakıf Han olarak inşa edilmiş. Bugünkü adıyla Corinne Otel, neo-klasik tarz Osmanlı eserlerine en güzel örneklerden biri.

Keyifli, tarihle kucak kucağa bir gün geçirmek istiyorsanız Çukurcuma’ya gidin, pişman olmayacaksınız.

Gonca SAĞLIK

Çukurcuma’ya Nasıl Gidilir: Çukurcuma’ya İstiklal Caddesi’ndeki yokuşlardan aşağı keyifle yapılacak bir yürüyüşten sonra ulaşmak mümkün. Yol üzerindeki manzaralar çevreyi keşfetmek için ideal. Taksim üzerinden geliyorsanız Sıraselviler’i takip edip Cihangir’e inebilir, oradan Çukurcuma’ya ulaşabilirsiniz. Keyifli keşiflere…

 

Exit mobile version