Jardin Des Vestiges, Marsilya tarih müzesinin de bir parçası olan Antik Marsilya Limanı. 1967 yılında ortaya çıkan kalıntılar, Grek ve Roma dönemlerine ait ve M.Ö 600’lü yıllara kadar dayanıyor. Daha sonraları bir park planlaması ile halkın gazmesine imkan sunulan alandan çıkan tarihi eserler ise Marsilya tarihi eserler müzesinde.

Jardin Des Vestiges yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

La Vielle Charite, günümüzde müze olarak kullanılan, zamanının yaşlılar yurdu olarak yapılmış bir bina. 1622 yılında planlanan, 1640 yılında ufak çapta başlatılan bir inşaatmış. 1671 yılında tam anlamıyla projelenen ve ancak 1749 yılında tamamlanabilen bu Barok mimarideki yapı bugün bir çok müzeye ev sahipliği yapıyor. Marsilya geziniz esnasında vaktiniz varsa mutlaka gitmeniz gereken bir yer diyebiliriz.

La Vielle Charite yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Calanques Massifleri, Marsilya‘nın ve büyük ihtimalle Fransa’nın en nadide doğal alanı. 2012 yılında Milli Park statüsüne getirilen bölge şehrin hemen yanı başında. Muhteşem bir doğa manzarası ile karşılaşmak isteyenlere duyurulur.

Calanques Massifleri yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

La Corniche, Marsilya‘nın 5 kilometre uzunluğundaki sahil yolu. Bu yolun 3 kilometrelik kısmı eski Amerikan Başkanı Kennedy’nin adını almış. Tepenin eteklerinde 19. yy.’dan kalma villaları görebilirsiniz. Sahilden denize girmek isterseniz, Akdeniz’e başka bir noktadan girme şansını da yakalamış olursunuz.

La Corniche yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Castellane Meydanı, bir miktar tarihi havası ve etraftaki restoranları ile güzel bir meydan. Marsilya‘nın da önde gelen gezi noktalarından. 1770’li yıllarda oluşturulan meydana, o dönem ciddi bir parasal destek veren Henri-Cesar de Castellane’nin adı verilmiş. Ortada ise Napolyon Bonapart için dikili bir anıt bulunmakta. Dinlenmek ve güzel bir yemek için uygun bir yer. Ancak domuz eti konusunda garsonu mutlaka uyarın.

Castellane Meydanı yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Marsilya Tarih Müzesi, şehirde yenileme çalışmaları esnasında çıkarılan eserlerin sergilenmesi amacıyla 1987 yılında kurulmuş bir müze. 18. yüzyıla kadar ki Marsilya tarihini güzel bir şekilde sergiliyor. 2. yy’dan kalma bir tekne gövdesi en önemli eserlerden.

Marsilya Tarih Müzesi yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

St Victor Manastırı, tahminen 400’lü yılların sonlarına doğru yapılmış bir manastır. İsmini Marsilyalı bir Roma askeri olan Victor’dan alıyor. Victor ise Jupiter’e tapmak yerine Hristiyanlığı seçtiği için dah sonra idam edilmiş. Manastır başlangıçta erkek ve kadınlar için 2 ayrı şekilde kurulsa da, çok çeşitli istilalarda yok oluyorlar ve kadın kısmı bir daha başlatılmıyor. Buranın en büyük özelliği ise kadim el yazmaların tutulduğu bir Manastır olması. Ancak zaman içinde meşhur Medici ailesi buraya da el atmış. Şu an için kitapların nerede olduğu bilinmiyor.

St. Victor Manastırı yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Saint Jean Kalesi ve Eski Liman’ı birlikte anlatmak gerekli. Eski limanın hemen girişinde, adını haçlı şovalyelerinden olan Sen Jan Şovalyelerinin burada konaklamasından ötürü Saint Jean Kalesi olarak alan bu kale, 14. Lui zamanında yapılan ilginç bir kale. Zira şehri dışarıya karşı savunmak için değil, halkın isyanına karşı yapılmış bir kale. Topları da denize doğru değil, şehre doğru. Bugün Türkçe ismi Akdeniz, Avrupa Medeniyetleri Müzesi olan MuCEM olarak kullanılmakta. Eski liman ise Foça‘lıların M.Ö 600 yılında şehri kurdukları ilk yer. Zaten limanın şekli ile bugün Eski Foça olarak anılan asıl Foça’nın liman alanı birebir aynı şekilde.

Saint Jean Kalesi ve Eski Liman yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Notre Dame de la Garde Bazilikası,1864 yılında Marsilya’nın en tepe noktası olan yere yapılan Neo-Bizans tarzında Katolik kilisedir. Bir dönemler kale ardından ufak bir şapel, sonrasında ise Fransız İhtilali esnasında bir süre hapishane olarak da kullanılmış. Özellikle Bakire Meryem ve Hazreti İsa ile ilgili sanat eserleri görmeye değer.

Notre Dame de la Garde Bazilikası yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Chateau D If veya Türkçe ismiyle If Şatosu, eski Marsilya limanı yakınında bulunan If adasına kurulu bir kale. Böyle iken daha sonra hapishane olarak kullanılmaya başlanmış. Aslında Alcatraz Hapisanesi ‘nin daha eski bir benzeri diyebiliriz. Buranın ünlü olmasının en büyük nedenlerinden birisi ise hiç şüphesiz ki, Alexandere Dumas Pere‘nin meşhur Monte Kristo Kontu eserinin bir kısmında, buranında hikayenin mekanlarından birisi olması. Her ne kadar burayı ziyaret eden Mark Twain daha sonra yazdıklarında, Demir Maskeli Adam olarak bilinen ve rivayete göre 14. Lui’nin ikizi olduğu söylenen bir mahkumun burada kaldığını yazsa da, bu doğru değil.

Chateau D’If yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.