Salzburg’a 90 km. mesafede Alplerin eteklerinde bulunan Hallstadt oldukça eski bir yerleşim noktası. M.Ö 2. bin yılından bu yana, tuz ocakları sayesinde ticaret merkezi olmuş bir nokta. Günümüzde de tuz ticaret kültürünün oluşturduğu bu kasaba, 1997 yılından bu güne UNESCO Dünya Mirası Listesi içerisinde. Salzburg gezileriniz esnasında günübirlik bir gezi yapılabilecek kadar da yakın bir mesafede.

Hallstadt – Dachstein yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Dini Saray diyebileceğimiz bir yer Dom Quartier. 1650’li yıllarda başlayan, Salzburg‘un Barok tarzında inşasını öngeren Prens-Başpiskoposlar, bir anlamda Salzburg’u ikinci Roma yapma yarışına girmişler. Ve tüm bu yarış sonrasında ortaya çıkan en güzel eser, doğal olarak Prens-Başpiskoposların oturduğu Saray olmuş. Yapı 2014 yılından bu yana gezilebilen bir yer durumunda. Tuz, altın ve diğer ham madde ticaretinin sanata dönüştüğü bu şaheseri mutlaka görmelisiniz. Her noktası ayrı bir incelikle, döneminin en önemli sanatçıları tarafından yapılan bina, gücün hikayesini sanatın tarihi ile birleştirerek anlatıyor. Tekrar hatırlatmakta fayda var. Salzburg şehrini ziyaret edenler için önemli bir gezi noktası. Vakit ayırın ve mutlaka görün.

Dom Quartier yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Salzburg‘un ve Avusturya‘nın ünlü bira markası olan Stiegl Birahanesi ‘ni gezebilme şansınız var. Üstelik bu gezide hem üretim hem de tarihçe konusunda bilgi alabilirsiniz. Dünyanın en fazla tüketilen içeceklerinden olan biranın 16.yy.’a kadar sadece kadınların ürettiği bir içecek olduğunu burada öğrendik. Bir anlamda kadın işi olarak görülürmüş. Burayı ziyaret ettiğinizde biranın imalatı için kullanılan malzemelerden, nasıl imal edildiğine ve sonrasındaki geleneksel dağıtım şekline kadar bira ile ilgili bir çok noktasını görebilirsiniz. Bira meraklıları için kaçırılmayacak noktalardan birisi. Daha detaylı bilgi almak isteyenler, kurumsal web sayfası üzerinden bu bilgilere ulaşabilirler. Bizim bira ile ilgili kültürel bilgimiz bu ziyaretimiz esnasında epeyce arttı diyebiliriz.

Stiegl Birahanesi yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Salzburg Müzesi adının hakkını tam anlamıyla veren, Türkiye’de de örnek alınması gereken güzel bir müze. Buraya giriş yaparken sadece Salzburg Müzesini gezmek veya hem Salzburg hem de Panorama müzesini gezmek için kombine bilet almak arasında seçim yapmak durumundasınız. Büyükler için bilet fiyatı arasındaki çok küçük. Eğer vaktiniz var ise kombine bilet almak daha mantıkla.

Müzenin ilk katında müzenin sadece Salzburg için olduğunu anlıyorsunuz. Bu kısımda Salzburg’a katkısı olmuş tarihi kişiler tanıtılıyor. İkinci katta ise Salzburg’un tarihi gelişimini görebilirsiniz. Arkeolojik kazılar sonrası ele geçenler bu katta sergileniyor. Panaroma müzesine geçerken kullanılan koridorda ise Roma döneminden kalma boyalı bir duvar da görülüyor.

Panorama Müzesi ise tamamen farklı. İsmi üzerinde, size panoramik Salzburg görüntüsü veriyor. Ama çok yaratıcı bir şekilde. Bizce kültürel turizme önem verenlerin uğraması gereken bir yer.

Salzburg Müzesi yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Kasım 2015’e kadar ücretsiz olan ve öyle olduğunu duyurduğumuz Spielzeug Museum, 2016 yılı ile birlikte ücretli müzeler içerisine girmiş durumda. Ancak ücret olarak küçük rakamlar alınıyor. Bu müzede sadece tarihi oyuncaklar bulunmuyor. Giriş katında büyük ahşap oyuncaklardan, koşup oynayabilecek geniş alanlara sahip müzenin ikinci katında ise 100 sene önce bir marketin nasıl olduğunu görüp, müşteri-satıcı türünde oyun oynayabilecekleri bir alan da bulunmakta. Çocukla seyahat edenlerin ziyaret etmekten memnun olacakları bir müze olduğunu söyleyelim. Büyükler için de oldukça ilgi çekici. Salzburg içinde farklı bir gezi yapmak isteyenler için güzel bir uğrak noktası. Salzburg Card’ın da geçerli olduğu müzenin bilet fiyatları ve açık olduğu saatleri kurumsal internet sayfalarından öğrenebilirsiniz.

Spielzeug Museum / Oyuncak Müzesi yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Salzburg eski şehir merkezi 1996 yılından günümüzü UNESCO Dünya Mirası Listesi içerisinde. Burayı gezerken neden bu liste içine alındığını çok daha net anlayacaksınız. Her şeyden önce, oldukça iyi korunmuş bir alan. Yaptığımız bir takım makale araştırmalarından ortaya çıkan şey şu ki, UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi içerisinde bulunan en büyük kültürel alan olduğu gibi bir durum var. Bunu biz doğrulayamıyoruz ama bu konuda yazılan bir kaç makale bulunmakta. Turist olarak gelenlerin büyük kısmının bu sokakları arşınladığını söyleyelim. Zaten gezmek isteyeceğiniz bir çok yer de bu bölgede. Eğer buraya kadar gelip bu bölgeyi görmeden dönerseniz gerçekten büyük kayıp olur.

Salzburg Eski Şehir Merkezi yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Mozart’ın Evi, daha doğrusu Mozart’ın doğduğu ev, o dönemlerde büyük aile kavramının olduğunu da düşünecek olursak, Mozart’ın ailesine küçük gelmeye başlayınca taşınma kararı vermişler. 1617 yılında iki ayrı bina olarak yapılmış olan ancak daha sonra, aristokratlar ve soylular için dans dersleri veren Speckner bu binaların sahibi imiş. Sonradan binalar birleştirilmiş. Dans öğretmenliği o dönemler sadece dans değil aynı zamanda yüksek sosyete davranış eğitimcisi olduğundan çok önemli bir meslekmiş. O yüzden bu binaya “Tanzmeisterhaus” yani Dans üstadının evi denmiş. Mozart’ın babası burayı satın almış. Mozart’da 1773-1787 yılları arasında bu evde yaşamış. 35 yaşında ölen Mozart’ın hayatının büyük kısmını burada geçirdiğini söyleyebiliriz.

Mozart’ın Evi yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

1613-1619 yılları arasında bir villa olarak yapılan ve bir saray kadar büyük planlanan Hellbrunn Sarayı aslında oldukça ilginç şeylere sahip. Mesela burası Prens-Başpiskopos Markus Sittikus tarafından kullanılmak için yapılmış ancak sadece gündüzleri burada olduğundan, bu sarayda yatak odası yok. Yine bu şahıs çok şakacı bir insan olduğundan, misafirlerine sulu şakalar yapmak istemiş. Bu sebeple bahçe tasarımı esnasında, bahçenin bir çok yerine gizli açık fıskiyeler ve su oyunları düzenlemiş. Zaten günümüzde burayı turistik yapan da bu özellikleri. Bir sivil ve dini yöneticinin bu şakalar için girdiği zahmet sonucu ortaya çıkan havuz ve görselleri bugün turistik ziyaret sebebi. Salzburg geziniz esnasında uğramayı unutmayın.

Hellbrunn Sarayı ve Havuz Oyunları yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Salzburg‘un mucize çocuğu Wolfgang Amadeus Mozart, Getreidegasse 9 numarada bulunan ve bugün Hagenauer Hause olarak bilinen bu evde, 27 Ocak 1756’da doğmuştur. 1773 yılına kadar yaşadığı bu ev artık bir müze durumundadır. Aslında evin 1100’lü yıllarda yapıldığı söyleniyor ama bu tabii ki karşınızda gördüğünüz binayı kastetmiyor. Anne ve babası bu evde 7 çocuğa sahip oluyorlar ancak sadece kendisi ve kardeşi Maria Anna hayatta kalıyor. Müzenin ilk katında o dönemlerde kullanılan eşyalar ile evi, 2. katında “The Magic Flute” operasını da bestelediği Klavikord, 3. katında ise çocukluğundan evliliğine giden süreçteki hayatı ile ilgili bir çok kişisel eşya bulunuyor. Hayranları sakın ziyaret etmeyi unutmasın.

Hagenauer Hause / Mozart’ın doğduğu yer yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Bir şehre tepeden bakmak isterseniz, Hohensalzburg Kalesi ‘nin kurulduğu tarzda bir tepe ararsınız. Salzburg için o tepede bulunan kale 1077 yılında yapılmış ve 1500’lü yıllarda geliştirilmiş. Avrupa’nın bütünüyle korunmuş en büyük ve en ünlü kalesidir. Yaklaşık 1000 yıllık geçmişi olan bu kale, aynı zamanda hiçbir zaman ele geçirilememesi ile de ünlüdür. Neredeyse tamamı hiç bozulmadan kalmayı başarmış. Ortaçağ kale ve yaşamları ile ilgili bilgilenmek isteyenlere mutlaka tavsiye ederiz. Sadece tarihi eser olarak değil, aynı zamanda o dönem yaşantısı hakkında ciddi bilgi veren kültürel bir nokta. Salzburg şehri içinde kaçırılmaması gereken gezi noktalarından birisi. Hatta belki de geziye buradan başlayarak şehrin gelişimi ve geçmişi hakkında daha iyi bir bilgiye sahip olabilirsiniz.

Hohensalzburg Kalesi yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.