Stoclet House diyince, böyle 2+1 mini mini bir evcik diye düşünmeyin. Banker ve Sanat Kolleksiyoncusu Adolphe Stoclet 1905 yılında, Viyana Akımı’nın isimlerinden ünlü Mimar Josef Hoffmann’a hiçbir para ve estetik kaygısı olmaksızın bir ev yapmasını ister. 1911 yılında ise Stoclet Evi bahçe peyzajı dahil, iç tasarımı ile birlikte ortaya çıkar. Döneminin en önemli mimarlarının çalıştığı bu ev 2009 yılından itibaren UNESCO Dünya Mirası Listesi içine girmiştir. Brüksel‘de iyi vakit geçirebileceğiniz bir başka gezi noktası olarak bizim de listemize giriyor. 

Stoclet House yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Art Nouveau, her ne kadar sanatsal bir hareket olsa da, güncel hayatın içine girmiş bambaşka bir sanattır. 1893 yılından itibaren yapılan evler, öncekilere hiç benzemiyordu. Sanatsal görüşü güncel yaşama taşımışlardı. Bu sanatı görmenin en iyi yolu Horta Müzesine bir ziyaretten geçer. 2000 yılından itibaren bu binalar UNESCO Dünya Mirası Listesi içerisindedir. Brüksel‘e geldiğinizde özellikle de Dünya Mirası Listesini takip ediyorsanız, burayı ziyaret etmeden gitmeyin. Sanatın hayatın içine nasıl dahil olabileceğinin güzel bir örneği. 

Art Nouveau – Horta Museum yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Palais Royale 1820 Yılında Kral Guillaume (William) tarafından yaptırılan, 1904 yılında XVI. Loui stilinde Kral II.Leopold tarafından tekrar inşa ettirilen Saraydır. Her yıl Haziran ortasından Eylül ortasına kadar halkın ziyaretine açılmaktadır. Eğer yolunuz bu tarihler arasında Brüksel‘e düşerse mutlaka ziyaret edin. Zira gerek bahçe gerekse bina ve içi olarak ilginizi çekecek, beğeneceğiniz bir saray. 

Palais Royale yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

1958 Yılında Dünya Fuarı için yapılan (2016 yılında Antalya’da düzenlenen EXPO’nun 1958 yılında düzenlendiği şehir Brüksel‘di) ve demir kristalinin 165,000,000 kez büyütülmüş şekli olan Atomium, bugün Brüksel’in en fazla ziyaret gören yerlerinden birisi. O dönem sergi salonu olarak tasarlanan 5 küreye, ziyaretçiler merdiven veya asansörle geçebiliyorlar. Tüplerde ve kürelerde yürüyerek gezebiliyorlar. En tepe noktadaki küre is döner restoran olarak hizmet veriyor.

Atomium yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Comic Strip diye bahsettiğimiz Red Kit,Tenten, Şirinler ve niceleri… Bunların tamamının ana vatanı Belçika. Tabii ki Brüksel’de karikatür ve çizgi kahraman müzeleri de var. 9. Sanat’ın en önemli müzeleri Centre Belge de la Bande Dessinée (Belçika Çizgi Kahraman Müzesi) ve MOOF‘dur. İçinizdeki çocukla başbaşa kalmak için mutlaka ziyaret edin.

Comic Strip yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Mont Des Arts, Kral 2. Leopold tarafından hayal edilen bir yerdi. Kraliyet Sarayının etrafının sanatsal bölgeler ile dolmasını isterdi. Burada ki sanat zenginliğini hayal edin. 300 metre çapındaki bir alanda Musee Magritte Müzesi, Kraliyet Güzel Sanatlar Müzesi, BOZAR – Güzel Sanatlar Müzesi, Coudenberg Arkeolojik alanı, ING Kültür Merkezi (Espace Cultural ING) Belvue Müzesi ve tabii ki Müzikal Enstruman Müzesi bulunuyor. Brüksel‘e gelen sanat severlerin mutlaka görmesi gereken bir yer. Birbirinden farklı eserlerin sergilendiği müzelerin tamamını görmek isterseniz, bir tam gününüzü sadece burada geçirmek durumunda kalacağınızı hatırlatmak isteriz. Size şimdiden sanat dolu iyi gezmeler dileriz. 

Mont Des Arts yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Daha 10. yy. sonlarında ve 11. yy başlarında pazar alanı olarak kurulmaya başlanan ve bugün Brüksel‘in kalbi olan Grand Place, Brüksel’in en can alıcı noktalarından birisidir. 15. yy başlarında yapılmış ancak 1695’de Fransızlar tarafından bombalanmıştır. Daha sonra tekrar yapılan alan, UNESCO Dünya Mirası listesi içerisindedir. Gotik, Barok, Neoklasik ve Neogotik yapılara sahiptir.

Grand Place yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.