İzmir arşivleri - Turrehberin.com https://www.turrehberin.com/tag/izmir/ Her an elinizin altındaki rehber Sat, 28 Jan 2023 18:56:34 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://www.turrehberin.com/wp-content/uploads/2016/07/cropped-favicon-32x32.jpg İzmir arşivleri - Turrehberin.com https://www.turrehberin.com/tag/izmir/ 32 32 Gündoğdu Meydanı https://www.turrehberin.com/gundogdu-meydani/ https://www.turrehberin.com/gundogdu-meydani/?noamp=mobile#respond Fri, 20 Jan 2023 07:01:57 +0000 https://www.turrehberin.com/?p=12693 Gündoğdu Meydanı Gündoğdu Meydanı, İzmir‘e sonradan eklenen bir güzellik. Tabii 1999 yılında ve sonrasında doğanlar için baştan beri orada. 1. Kordon’un Atatürk Caddesi üzerinde yer almakta. Ali Çetinkaya Bulvarı da Gündoğdu Meydanı’na çıkıyor. Meydan ismini belki de buradan sabah güneşin doğuşunun en güzel gözlenebilir nokta olmasından almakta. Burası Kordon boyunda Alsancak’ta sahilde. Meydanları ile ünlü …

Gündoğdu Meydanı yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Gündoğdu Meydanı

Gündoğdu Meydanı, İzmir‘e sonradan eklenen bir güzellik. Tabii 1999 yılında ve sonrasında doğanlar için baştan beri orada. 1. Kordon’un Atatürk Caddesi üzerinde yer almakta. Ali Çetinkaya Bulvarı da Gündoğdu Meydanı’na çıkıyor. Meydan ismini belki de buradan sabah güneşin doğuşunun en güzel gözlenebilir nokta olmasından almakta. Burası Kordon boyunda Alsancak’ta sahilde. Meydanları ile ünlü şehrin önemli meydanlarından birisi olması için, 1999 yılında sahil doldurularak yapılmış. Gündoğdu Meydanı’nın tam ortasında bulunan ve “Cumhuriyet Ağacı” ismindeki heykel ise Ferit Özşen‘e  ait. 2003 yılında yapılan heykelin gün doğumu ve batımında fotoğraflaması çok güzel oluyor. Meydan gerek İzmirlileri gerekse ziyaretçileri kendine çekiyor. Kaykaya binenler, faytonlar, çiğdem çitleyenler hatta uçurtma uçuranlar hiç eksik olmuyor. Bu alan aynı zamanda konser alanı olarak da kullanılmakta. İzmir’in kurtuluşunun yüzüncü yılı bu meydanda kutlandı (9 Eylül 2022). Bu kutlamalar sonrası İzmir Büyükşehir  Belediyesi, bir anı taşını Gündoğdu Meydanı’na ekledi.

Gündoğdu Meydanı yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://www.turrehberin.com/gundogdu-meydani/feed/ 0
Konak Meydanı https://www.turrehberin.com/konak-meydani/ https://www.turrehberin.com/konak-meydani/?noamp=mobile#respond Wed, 02 Nov 2022 09:08:55 +0000 https://www.turrehberin.com/?p=10562 Konak Meydanı Konak Meydanı, şehrin yaklaşık son 200 yılına damgasını vurmuş, tarihi yaşatan ve yaşayan bir merkez. İzmir‘lilerin doğal buluşma noktası bir anlamda. Şehrin doğal merkezi konumundaki Konak, aynı zamanda tüm toplu taşımların her yöne dağıldı merkez görevini de yönetiyor. Bunun en büyük sebebi, kentin eski ticari kalbinin merkezi olan Kemeraltı‘nın bu meydandan itibaren başlıyor …

Konak Meydanı yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Konak Meydanı

Konak Meydanı, şehrin yaklaşık son 200 yılına damgasını vurmuş, tarihi yaşatan ve yaşayan bir merkez. İzmir‘lilerin doğal buluşma noktası bir anlamda. Şehrin doğal merkezi konumundaki Konak, aynı zamanda tüm toplu taşımların her yöne dağıldı merkez görevini de yönetiyor. Bunun en büyük sebebi, kentin eski ticari kalbinin merkezi olan Kemeraltı‘nın bu meydandan itibaren başlıyor olması. Şehrin yakın tarihteki en önemli 2 olayı olan 15 Mayıs 1919 Yunan ordusunun işgali ve 9 Eylül 1922 Türk ordusunun şehri geri alışı da yine bu meydanda gerçekleşmiş. Roma döneminde iç liman olarak kullanılan Konak Meydanı’nda günümüzde Hükümet Binası, Saat Kulesi, İlk Kurşun Anıtı ve Konak Camii bulunmakta. İzmir gezilerinde ilk uğranılması gereken bu meydanı kaçırmayın. Gitmişken güvercinlere yem verme ritüelini de es geçmeyin deriz.

Tarihi açıdan da Konak Meydanı oldukça önem taşır. İzmirli olduğu bilinen Homeros‘un burada bulunan “Meles Çayı” kenarına oturup şiirlerini yazdığı, lirini çaldığı söylenir. Meles Çayı olarak adlandırılan yerin günümüzdeki Kemer Çayı olduğu söylenme. Buna delil olarak da Roma döneminin ünlü söylevcisi Aristides’in Meles Çayı anlatımı gösterilmekte.

Büyük İskender’in İzmir’i ikinci kere kurduğu ve buna Kadifekale’de ulu bir çınar ağacının altında uyurken gördüğü rüyanın sebep olduğu söylenir.

Meydan ve çevresi günümüzde de eski önemini taşımakta ve İzmir’in kalbi olma özelliğini sürdürmekte. İzmir’i ziyaret edenler için bu bölge hem otelleri hem de restoranları ile yirmi dört saat hareketin yaşandığı bir  yer. Eminiz ki Konak Meydanı, sizin de İzmir ziyaretlerinize eşlik edecek ve anılarınızda güzel bir yer tutacak.

Konak Meydanı yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://www.turrehberin.com/konak-meydani/feed/ 0
Selçuk https://www.turrehberin.com/selcuk/ https://www.turrehberin.com/selcuk/?noamp=mobile#respond Thu, 14 Mar 2019 04:46:19 +0000 https://www.turrehberin.com/?p=12930 Selçuk İzmir’in Selçuk ilçesi, belki de dünyanın sayılı antik şehir bölgelerinden birisidir. Bu bir anlamda ilçeyi dünya klasmanına taşısa da, maalesef, ayrı bir bölümde bahsettiğimiz Efes Antik Kenti‘nin gölgesinde de bırakmakta. Oysa ilçe sadece antik kent ile sınırlı olamayacak kadar değerli. Bilinenin aksine, bugünkü Efes Antik kenti aslında Selçuk’ta bulunan Ayasuluk Tepesinde kurulmuş bir kent. …

Selçuk yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Selçuk

İzmir’in Selçuk ilçesi, belki de dünyanın sayılı antik şehir bölgelerinden birisidir. Bu bir anlamda ilçeyi dünya klasmanına taşısa da, maalesef, ayrı bir bölümde bahsettiğimiz Efes Antik Kenti‘nin gölgesinde de bırakmakta. Oysa ilçe sadece antik kent ile sınırlı olamayacak kadar değerli.

Bilinenin aksine, bugünkü Efes Antik kenti aslında Selçuk’ta bulunan Ayasuluk Tepesinde kurulmuş bir kent. Hititlerin Apasus olarak kayda geçtikleri kentin tarihi M.Ö 6000’li yollara kadar gidiyor. Ancak çok fazla istila geçiren ve en son Perslerin eline geçen şehir, Büyük İskender’in geri alması sonucu, şu an bulunduğu yerde M.Ö 300’lü yıllarda yeniden kurulmuş.

Selçuk Arkeoloji Müzesi, bu iki ayrı Efes kentinden çıkartılan arkeolojik eserlerden ötürü, dünyanın sayılı “Yerel Bölge Eserleri” sergileyen eser zengini müzelerinden.

Ancak bizim buraya fotoğraf olarak da yerleştirdiğimiz bir İsa Bey Camii var ki, tam bir şaheser diyebiliriz. Ayasuluk, Aydınoğullsrı tarafından 1304 yılında ele geçirilmiş. Aydınoğlu İsa Bey tarafından 1375 yılında yaptırılan cami, Beylikler dönemi Türk tipi avlulu cami ve Anadolu Camilerinin bilinen en eski örneği konumunda. Selçuklu çinileri ile süslü caminin 2 minaresinden biri tamamen, diğeri ise kısmen, 16.yy.’da deprem sonucu yıkılmış.

Hemen yakında ise Dünyanın Antik 7 Harikasından birisi olan Artemis Tapınağı kalıntıları var. Maalesef, o büyük eserden geriye pek bir şey kalmamış durumda.

 

Selçuk yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://www.turrehberin.com/selcuk/feed/ 0
Şirince https://www.turrehberin.com/sirince/ https://www.turrehberin.com/sirince/?noamp=mobile#respond Wed, 13 Mar 2019 12:45:21 +0000 https://www.turrehberin.com/?p=12927 Şirince Şirince, şahsen bizim 1995 yılından beri defaatle gittiğimiz, gelişimine oldukça yakından tanık olduğumuz, normalde güzel bir Ege köyü idi. Di’li geçmiş zaman kullanma sebebimiz, artık köyden daha çok bir nevi turistik nokta konumunda. Efes Antik Kenti‘ne oldukça yakın sayılabilecek bir mesafede olduğundan, buraya gelen yerli veya yabancı turistlerin büyük çoğunluğu bu köye de uğrar. …

Şirince yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Şirince

Şirince, şahsen bizim 1995 yılından beri defaatle gittiğimiz, gelişimine oldukça yakından tanık olduğumuz, normalde güzel bir Ege köyü idi. Di’li geçmiş zaman kullanma sebebimiz, artık köyden daha çok bir nevi turistik nokta konumunda. Efes Antik Kenti‘ne oldukça yakın sayılabilecek bir mesafede olduğundan, buraya gelen yerli veya yabancı turistlerin büyük çoğunluğu bu köye de uğrar. Köyün yerleşimi 15.yy.’a tarihlense de, göreceğiniz evler ve binaların çoğu 19.yy’dan kalma. Köy bir Rum köyü iken, 1. Dünya Savaşı sonrası yapılan mübadelede  yerli halkı Yunanistan’a gönderilmiş.

Eskiden, köy meydanı ve etrafında ağırlıklı olarak bulunan turistik diyebileceğimiz restoran-cafe tarzı yerler, artık neredeyse her yerde. Köyün neredeyse tüm evleri, şarap, yemek ya da el işi hediyelik (çoğu Çin üretimi) mal satılan nokta haline dönmüş durumda. Tıpkı Bursa Cumalıkızık‘ta olduğu gibi. Yinede gidip görülesi bir yer. Ama tepelere doğru çıkarak gezmenizi tavsiye ederiz. Bir de kahvaltı ya da öğle yemeği saatleri haricinde gidin. Yoğunluktan nispeten kurtulmuş olursunuz.

Şirince yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://www.turrehberin.com/sirince/feed/ 0
Çeşme https://www.turrehberin.com/cesme/ https://www.turrehberin.com/cesme/?noamp=mobile#respond Mon, 11 Mar 2019 07:06:16 +0000 https://www.turrehberin.com/?p=12924 Çeşme Çeşme, İzmir‘in bir ilçesi olarak günümüzde yerleşimini devam ettiren bir yer. Ancak ilk önemli yerleşim merkezi olması günümüzden çok öncelere dayanmakta. M.Ö. 7. yy esnasında, bugünkü yerleşimin yaklaşık 26 km ötesinde bulunan Ildırı Köyünde bulunan antik Ion devletlerinden birisi olan Erythrai Antik Kenti, bu bölgenin ilk yerleşim alanıdır. Tabii ki bu Yunan tarihçilerine göre. …

Çeşme yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Çeşme

Çeşme, İzmir‘in bir ilçesi olarak günümüzde yerleşimini devam ettiren bir yer. Ancak ilk önemli yerleşim merkezi olması günümüzden çok öncelere dayanmakta. M.Ö. 7. yy esnasında, bugünkü yerleşimin yaklaşık 26 km ötesinde bulunan Ildırı Köyünde bulunan antik Ion devletlerinden birisi olan Erythrai Antik Kenti, bu bölgenin ilk yerleşim alanıdır. Tabii ki bu Yunan tarihçilerine göre. Zira onlar kendilerinin eline geçtikten sonra bir şehrin tarihini var göstermekteler. 11. yy. da aynı zamanda ilk Türk Denizcisi olarak da bilinen Çaka Bey tarafından alınarak Türklerin eline geçmiş olan yerleşim yerinin, 1897 yılında 30,000 kadar nüfusu olduğu kaytlara geçmiş. Bugünkü nüfusu da yaklaşık 42,000 kişi olarak bilinmekte. İlçenin içindeki Osmanlı Çeşmeleri sebebiyle adının bugünkü halini aldığı söyleniyor. İlçenin turistik deniz imkanlarının haricinde, yine Osmanlılardan kalma Çeşme Kalesi ve Arkeoloji Müzesi, ilgi çeken diğer noktaları. Özellikle son dönemlerde daha da ünlenen Alaçatı da, yine ilçeye bağlı bir başka turistik nokta.

Çeşme yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://www.turrehberin.com/cesme/feed/ 0
Foça https://www.turrehberin.com/foca/ https://www.turrehberin.com/foca/?noamp=mobile#respond Sat, 02 Mar 2019 12:57:27 +0000 https://www.turrehberin.com/?p=12856 Foça Foça, günümüzde eski ve yeni olarak ayrılmış İzmir’in güzel bir ilçesi. Biz yenisiyle pek fazla ilgilenmeden direk eskisi ile ilgili geniş bir yazıyı burada anlattık. O gezi yazımızın haricinde burada ise daha çok tarihi ile ilgili bilgi vereceğiz. Adalarında yaşayan foklardan ötürü, ilk kurulduğu zaman olan M.Ö. 1100’lü yıllardan bu yana, Phokaia olarak anılmakta. …

Foça yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Foça

Foça, günümüzde eski ve yeni olarak ayrılmış İzmir’in güzel bir ilçesi. Biz yenisiyle pek fazla ilgilenmeden direk eskisi ile ilgili geniş bir yazıyı burada anlattık. O gezi yazımızın haricinde burada ise daha çok tarihi ile ilgili bilgi vereceğiz.

Adalarında yaşayan foklardan ötürü, ilk kurulduğu zaman olan M.Ö. 1100’lü yıllardan bu yana, Phokaia olarak anılmakta. Aiollar tarafından kurulan şehrin M.Ö 9. yy. da Ion yerleşimi başlamış. Şehirliler denizcilik ve mühendislik dallarında o kadar ileri gitmişler ki, bu gün oldukça ünlü olan deniz ötesi bir çok koloni kurmuşlar. Bunlardan biri İtalya‘nın Velia (Elea) ve Fransa‘nın Marsilya (Massala) kentlerini kurmuşlar.

Günümüze kadar, gerek Persler – ki Foça’ya 7 km mesafede Taş Ev olarak bilinen M.Ö 492 yılına ait ender Anadolu Pers Anıtlarından birini bırakmışlardır. – gerek yerel yönetimler arasında el değiştirmiş. İlk olarak Çaka Bey tarafından Türklerin eline 13.yy’da geçen şehir, sonrasında Saruhanoğulları Beyliğine geçmiş. İstanbul’un fethinden sonra, İstanbul’u savunmak için Ege Denizi’nin önemini bilen Fatih Sultan Mehmet, burayı 1455 yılında fethederek Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katmış.

Günümüzde sakin ve güzel bir sahil ilçesi olarak her ziyaret edeni kendine aşık ediyor.

 

Foça yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://www.turrehberin.com/foca/feed/ 0
Eski Foça Sakin Liman https://www.turrehberin.com/eski-foca-sakin-liman/ https://www.turrehberin.com/eski-foca-sakin-liman/?noamp=mobile#respond Thu, 28 Feb 2019 21:10:52 +0000 https://www.turrehberin.com/?p=12836 Eski Foça : Sakin Liman Yıllar önce Ayvalık’tan İzmir’e giderken yol kenarındaki Eski Foça sebze pazarını görüp durmuştuk. Tazecik ege otlarını, güler yüzlü esnafını, ucuz ve kaliteli alışverişi çok sevmiş; alışveriş sonrası merkeze inip bir de çay içmiştik. O zamanki rotamız Alaçatı-Çeşme olduğu için bu güzel balıkçı kasabasında geçirdiğimiz birkaç saatle yetinmek zorunda kalmış, bir …

Eski Foça Sakin Liman yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Eski Foça : Sakin Liman

Yıllar önce Ayvalık’tan İzmir’e giderken yol kenarındaki Eski Foça sebze pazarını görüp durmuştuk. Tazecik ege otlarını, güler yüzlü esnafını, ucuz ve kaliteli alışverişi çok sevmiş; alışveriş sonrası merkeze inip bir de çay içmiştik. O zamanki rotamız Alaçatı-Çeşme olduğu için bu güzel balıkçı kasabasında geçirdiğimiz birkaç saatle yetinmek zorunda kalmış, bir daha gelmeye, tadını çıkarmaya karar vermiştik. Eski Foça o kısacık anlarda bile kalbimizde yer etmeyi başarmıştı.

Nisan’da Eski Foça bir başka

Bu kararımızı bir Nisan vakti uygulamaya karar verdik. Önce kalacağımız yeri araştırmaya başladık. Doğallık, temizlik ve güven kalacağımız yer için olmazsa olmazlarımızdan. Özellikle aile, çoluk-çocuk bir tatil yapacaksanız bunlar çok önemli. Üstelik bizim bu gezimizde aile büyüklerimiz de misafirimiz olacaklardı. Yani konaklamanın önemi gittikçe yükseliyordu. Yanlış otel tercihinin en büyülü gezi rotasını bile mahvedebileceğini biliyoruz.

Foça Hotel 1887

Sosyal medyanın ve önsezilerimizin gücüyle Foça Otel 1887 ismine rastladık. Tanıtımında ‘Foça’daki büyük eviniz’ yazısını görünce bizim için doğru yer olduğunu düşünerek tercih ettik. Ne de güzel etmişiz. İstanbul’dan altı-yedi saat sürecek araba yolculuğumuzu her zamanki gezgin ruhumuzla, gördüğümüz her kahverengi tabelanın izini sürerek 12 saate çıkarmıştık. Önceden rezervasyon yaptırıp otelin güler yüzlü genç işletmecisi Meltem Hanım’la görüşmüştük. Yolculuk planlanandan uzun sürünce ve otele girişimiz gecikince nerede kaldığımızı merak ederek bizi arayan Meltem Hanım hiç görmeden kalbimizi fethetti.

Otele gittiğimizde ise fikrimiz hiç değişmedi. Güler yüzlü ve bilinçli işletme sahipleri, tertemiz şahane odalar, günün her saati sıcak çay ve anne kurabiyesiyle, ‘Foça’daki büyük eviniz’ sözünün hakkını veren bir yerdi burası. Odaların tümü antika eşyalarla dolu. Eski zaman çevirmeli kırmızı telefonlar, ahşap yatak başları, çekmeceler, banyoların karo taşları, duvardaki askılıklar ve sabahları anne usulü pişi kokan kahvaltılar. Biz bu oteli çok sevdik, çok güzel ağırlandık. Otel şehrin merkezinde, arabanızı park edip tüm eski Foça’yı yürüyerek gezebilir, hemen önünden denize girebilirsiniz.

Şimdi bu kadar övgü dolu söz yazınca reklam karşılığı iş yaptığımız sakın düşünülmesin. Biz ücreti karşılığı kaldık. Bu bizim en temel prensibimizdir. Bunu her zaman belirtiyoruz. Burada amaç, işini bu kadar seven, önemseyen, özenli işletmelerin desteklenmesi ve devam ettirilmesidir. Günübirlik sıradan hizmetlere, ne hizmet versek gelenimiz var anlayışına artık dur demeliyiz. Hak ettiğimiz hizmetleri almak en doğal hakkımız ise, bunu hakkıyla yapanları desteklemek de önemli görevlerimizdendir. Bu vesileyle Foça Otel 1887 Otel’in tüm işletmecilerine teşekkür ediyoruz. Yolunuz düşerse güler yüzlü Meltem Hanım’a bizden çokça selam götürürsünüz.

Kısaca Tarih

Eski Foça, Osmanlı’nın son dönemleri ve erken Cumhuriyet yıllarında sakin bir balıkçı kasabasıymış. Hemen arkasındaki Top Dağının arasından kıvrılarak indiğinizde, tüm güzelliği ve yel değirmenleriyle sizleri karşılayan bu şirin kasaba, yıllar içinde gelişerek turizmcilerin ilgisini çekmeye başlamış. Akdeniz foklarının yurdu, İyonyalıların 12 antik şehrinden biri olan Foça günümüzde hala balıkçılıkla geçimini sağlayanların merkezi konumunda. Balıkçılık burası için çok önemli gelir kaynaklarından biri. Çarşıda sahildeki balıkçı heykeli de aslını unutmayan Foça’nın en güzel simgelerinden biri.

Kent Antik Çağ’ da bir İyon yerleşimi olarak ortaya çıktığında civar denizde yaşayan foklardan dolayı Phokaia adını almış. Foça’da soyları tükenmekte olan Akdeniz foklarını korumak amacıyla devletin ve üniversitelerin araştırma merkezleri mevcut. Avlanması kesinlikle yasak olan fokun balıkçılar tarafından da korunduğunu söyleyen bir balıkçı, bu konuda Foçalıların ne denli hassas olduklarının altını çiziyor. Foklar ayrıca WWF dünya örgütü tarafından da koruma altına alınmış durumda.

İsmi Fok, simgesi Horoz – Kafalar karışmasın

Araştırıldığında, Eski Foça’nın simgesinin aslında horoz olduğu görülüyor. Tarihte Phokaialılar tahtadan horoz heykellerini meclislerine, tapınaklarına ve gemilerinin burunlarına koyarlarmış. Rivayete göre, kentte saklı olduğuna inanılan bir altın horoz varmış. Arkeologlar eski Foça’nın altında bir tarih yattığını dile getiriyorlar. Şehri gezerken etrafta irili ufaklı çok sayıda kazı çalışmasını görmemiz de buna işaret ediyor. Ayrıca eski liman tarafında da çok eski bir Athena Tapınağı kalıntıları bulunmakta.

İrili ufaklı parçacıklı adalardan oluşan Foça’da görülmesi gereken yerlerden biri de Siren Kayalıkları. Yunan mitolojisine göre Siren, kayalık ve boş adalarda yaşadığına inanılan deniz yaratıklarının ismi. Foça denizinde Orak Adası yakınlarında bulunan, hiçbir canlının yaşamadığı küçük adacıklar “Siren Kayalıkları” adıyla biliniyor. Fok balıklarının da yaşam alanı olan Siren Kayalıkları görülmeye değer. Yaz aylarında kayalıklara tekne turları olduğunu hatırlatalım. Çok uygun fiyata, Orak Adası, Siren Kayalıkları ve İncir Adası’nı görmeniz mümkün.

Foça’nın Karataşı

Antalya’dan başlayıp İzmir’in orta kesimine kadar uzanan Türk Rivierası’nın içinde bulunan Foça, Rum mimarisi evleriyle ve taş sokaklarıyla bizleri etkisi altına aldı. Otelimizin merkezi konumda olması sebebiyle yürüyerek Küçük Deniz olarak bilinen küçük limana indik, oradan Reha Midilli Caddesi’ni takip ederek manzarayı seyre daldık. Sahil boyunca yürüyünce bir yanımız deniz, balıkçı tekneleri, suyun sığ kısmında pelikanlar, ördekler ve kuğular; diğer yanımızda şahane panjurlarla bezeli rengârenk kapılı taş evler. Elimizde de Foça’nın meşhur sakızlı dondurması. Adeta bir rüyanın içinde gibiyiz.

Derken taş bir avluya düşüyor yolumuz. Etrafımız güller, çiçekler ve ortada bir karataş ve Ataol Behramoğlu’nun dizeleri:

“Karataş’a bir kez ayak basan

Foça’dan ayrılmazmış derler

Foça da sizi bırakmaz zaten

Kalbinizle bastıysanız eğer”

Efsaneye göre bu karataşa ayak basan Foça’ya tekrar tekrar gelirmiş. Biz de, bu güzel yere tekrar gelelim diye taşa kalbimizle bastık.

Eski Foça Kale ve Surlar

Sahile tekrar iniyor ve Beşkapılar Kalesi ve Surlara doğru yürümeye başlıyoruz. Balıkçı heykelinin orada yönümüzü bulmak için uğraşıyoruz. Yön gösteren ne bir tabela ne işaret yok maalesef. Yolumuzu bulmak isterken eski bir hana giriyor böylece orayı da görmüş oluyoruz. Daha sonra aşağı inip sahildeki yolu takip ederek kaleye ulaşıyoruz. Biz gittiğimizde surlara sahilden çıkmak mümkün değildi, kapalıydı. Antik Çağ’da kentin doğusundaki tepeler üzerinden geçen surlar, Athena Tapınağı’nın bulunduğu yarımadayı da kuşatmaktaydı. Hem antik hem de onun üzerinde bulunan bugünkü Eski Foça, bu surların çevrelediği alanın içerisinde kalıyor.

Athena Tapınağı Kalıntıları

Ortaçağ’dan kalma, şehrin etrafını çevreleyen surların en iyi korunmuş bölümleri, yarımada üzerindeki Bizans, Ceneviz ve Osmanlı dönemlerinde onarılan bölümler. Şimdi kısmen tahrip olmuş mazgallı ve kuleli surun yan yana dizili 5 kapısının bulunduğu bölümü şehre giriş için kullanılmış. İç kısmında Türk hamamı kalıntıları bulunan surların iç kısmına, çarşı içinden biraz yokuş tırmanarak ulaşıyoruz. Oldukça geniş bir yeşil alan ve rengârenk çiçekler eşliğinde Foça’yı tepeden seyre dalıyoruz. Hemen buradaki Fatih Camiinde Foçalılarla sohbet ediyoruz. Fatih Cami, ilçenin Türk dönemine ait en önemli yapılarından biri. Yapıda 2 kitabe bulunuyor. 1531 tarihli avlu kapısındaki kitabeye göre avlu kapısı, Mustafa Ağa adlı bir kişi tarafından yaptırılmış; ana giriş üzerindeki kitabeye göre ise yapı, Kanuni Sultan Süleyman’ın emri ile yeniden inşa ettirilmiş. Cami, günümüzde hâlen kullanılmakta.

Burada bir küçük eleştirimiz olacak: Surlara yürüdüğümüz yolda çöp bidonlarından taşan çöpler hem görüntü hem de koku olarak hoş olmayan bir durum sergiliyordu. Bu önemli ayrıntıya dikkat çekmek isteriz. Kulenin bu bölümü 1983 yılında restore edilmiş. Kale UNESCO Dünya Kültür Mirası aday listesinde yer alıyor. Bu listeye adı girmiş bir mirasın çöp kokularıyla gölgelenmiş olmasını tarih bilincine yakıştırmak mümkün değil..

Güzel bir yürüş ve ödül gibi bir müze.

Surlara tırmanmak için çıktığımız yolu geri inerek sahile ulaşıyoruz. Surları inceleyerek yaptığımız yürüyüşün sonunda, yolun sonundaki müzeyi buluyoruz.. Denizciliği Tanıtma, Sevdirme, Yaygınlaştırma Merkezi olarak geçen bu müzede denizcilikle ilgili materyaller, objeler, bilgi, belge ve dokümanlar bulunuyor. Gezmenizi önemle tavsiye ederiz. Zira bir yeri tanımak için önce sokaklarını gezmeli, tepelerine tırmanmalı; sonra varsa müzelerini ziyaret etmelisiniz.

Eski Foça’nın bir güzel tarafı da denizinin mavi bayraklı olması. Merkeze yakın çok sayıda plaj var. Fakat merkezde her yerde dilediğiniz gibi denize girebiliyorsunuz. Kaldığımız otelden bir adım ötesi sahildi. Önü kumsal. Dilediğince yüzen insanlar. Kimse kimseyi rahatsız etmiyor. Denize girmek için arabanıza binip onca yol kat etmenize gerek yok.

Gelecekte buralıyız

Burası öyle sakin bir yer ki, emeklilikte yerleşmek istediğimiz yerler içindeki listeye ismini ‘altın’ harflerle yazdırdı. Çeşme, Alaçatı ve Bodrum gibi aşırı kalabalık değil. Bu çok güzel anlatılmaz bir keyif. Etraftaki insanlarda tam bir yazlıkçı rahatlığı var. Geceleri gümbür gümbür müzik çalan gece kulüpleri yok. Yürüyerek her yere ulaşıyorsunuz. Çarşıdaki asmanın altındaki pastaneden poğaça, kurabiye alıp sahildeki çay bahçesinde yiyebiliyorsunuz.

Öyle teferruatlı sofralara gerek yok mutlu olmak için. Tatil yerlerinde, popüler yerlerde veya her şey dahil otellerde özellikle akşamları yemeğe iki dirhem bir çekirdek gidenlere, topuklu ayakkabıların üzerinde salınarak yürüyenlere hep hayret ve şaşkınlıkla bakmışımdır. Tatil rahat edip dinlenme yeri iken, kendine bu eziyet niye? Yüzünde tonlarca makyaj, her akşama bir kıyafet ve ona uygun ayakkabı-çanta-saat vs vs.. Hatta hiç unutmam Antalya bölgesinde Rixos Otellerinin birinde kaldığım bir tatilde akşam yemeklerinde bir kadınla hep yanyana masalara denk geliyorduk. O eşiyle, ben eşimle yemeğe iniyoruz. Kendisi düğüne gider gibi giyinmiş, ben bir elbise, bez ayakkabı, saçlar toplanmış. O bana, ben ona şaşkın bakarak bir haftalık tatili geçirmiştik.

Oysa tatil keyif yeridir, kafayı boşaltmak için fırsattır. Katı kuralları sevmez. İşte bu yüzden Eski Foça bizim gibi bez ayakkabılarından vazgeçmek istemeyenlerin bir numarası olacak özellikte bir cennet. Her köşesiyle doğal, keyif veren ve dinlendiren.

Eski Foça Yeryüzü Pazarı

Eski Foça’nın bir de Yeryüzü Pazarı diye isimlendirilmiş meşhur pazarı var. Yıllar önce yoldan geçerken bizi durdurup, Foça’yla tanıştıran pazarın ta kendisi. Bu pazarın özelliği Slow food ilkelerine uygun, temiz ve adil satış yapılması. Bu Pazar sadece üreticilerin yer aldığı bir Pazar olma özelliğini taşıyor. Bunun bir örneğini de Sığacık’ta görmüştük. Eski Foça Yeryüzü Pazarı, her Pazar 08:30-18:00 arasında siz ziyaretçilerini bekliyor. Pazarda, zeytinyağından, Ege’nin meşhur yeşilliklerine, peynirden, reçellere ve doğal ekmeklere kadar birçok ürüne ulaşmak mümkün.

Eski Foça’ya kadar gelmişken Kozbeyli köyünü görmeden olmaz. Tarihi yapıları, doğal güzelliği, şirin kahvesini çok duyduk. Biz de gezdik, gördük ve dibek kahvemizi içtik. Hafta sonları çok kalabalık olduğunu duyduk, malum sosyal medyada meşhur olan yerler böyle zamanlarda insan akınına uğruyor.

Kalabalıkları sevmiyorsanız Eski Foça’yı en güzel ziyaret zamanları her iki bahar mevsimi olacaktır. Gezi tarihlerinizi hafta içi günlere denk getirirseniz, sakin huzur dolu bir tatil kaçınılmaz olacak.

Siz bizi dinleyin, Eski Foça’ya gidin..Bizden de selam söyleyin.

Yazı ve Fotoğraflar : Gonca SAĞLIK

Eski Foça Sakin Liman yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://www.turrehberin.com/eski-foca-sakin-liman/feed/ 0
Yedi Uyurlar Mağarası https://www.turrehberin.com/yedi-uyurlar-magarasi/ https://www.turrehberin.com/yedi-uyurlar-magarasi/?noamp=mobile#respond Tue, 19 Feb 2019 11:25:23 +0000 https://www.turrehberin.com/?p=12743 Yedi Uyurlar Mağarası Yedi Uyurlar Mağarası, Dünya genelinde toplamda 33 ayrı nokta için (şimdiye kadar belirlenen) bir isim. Türkiye’de ise 4 ayrı nokta bunların içerisinde. Bizim burada anlattığımız yer ise Meryem Ana Kilisesi ve Efes Antik Kenti yakınlarında bulunan nokta. Dünyada bu kadar fazla nokta olmasının sebebi ise, sadece İslamiyet’de değil, Hristiyanlık dünyasında da çok …

Yedi Uyurlar Mağarası yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Yedi Uyurlar Mağarası

Yedi Uyurlar Mağarası, Dünya genelinde toplamda 33 ayrı nokta için (şimdiye kadar belirlenen) bir isim. Türkiye’de ise 4 ayrı nokta bunların içerisinde. Bizim burada anlattığımız yer ise Meryem Ana Kilisesi ve Efes Antik Kenti yakınlarında bulunan nokta. Dünyada bu kadar fazla nokta olmasının sebebi ise, sadece İslamiyet’de değil, Hristiyanlık dünyasında da çok bilinen ve tartışılan bir dava olması. Aslen de zaten, Hristiyanlık tarihi ile ilgili bir olay.

Kur’an-ı Kerim’de Kehf Suresi içinde geçen bilgiler, kişi sayısını tam vermemekle birlikte okunduğunda yedi-sekiz kişi olma ihtimalini daha öne çıkarmakta. Hz. Muhammed’in söylediği şekliyle İbn-i Abbas’tan nakledilen ise kişilerin isminin Yemliha, Meksilmina, Mertus, Muhsimilnina, Keşvetuş, Biruns, Dinmus ve Yatnuskalus olduğu şeklinde. Yani sekiz kişi. Yine Kur’an-ı Kerim’de geçen şekliyle, bir gurup puta tapmayan cesur gencin, inançları yüzünden kaçarak bir mağaraya sığındıkları yazar. Bu mağaranın içi geniş ve oyuktur. Gün doğduğunda mağaranın sağına, battığında ise soluna güneş vurur. Burada 300+9 yıl uyurlar. Uyandıktan sonra kaçtıkları şehre geri iner, gelişmeleri görüp tekrar mağaraya çekilip uyumaya devam ederler. Halk daha sonra üzerilerine bir mescit yapar. Özellikle mağara tarifine Lice’deki Yedi Uyur Mağarası daha çok uysa da, Selçuk’ta bulunan bu mağaranın üzerinde bir kilise olması (o dönem tek Tanrı inancı Hristiyanlık) burayı da Hristiyanlar için bir hac noktası yapar. Ancak Ürdün’deki Amman kentinde bulunan mağaranın da, tartışmalarda ön plana çıktığını belirtmek gerekiyor.

Hikaye din haricinde diğer bir takım hikayelerde de bahsedilmekte olduğundan öyle ya da böyle bir doğruluğu var diyebiliriz. Ancak burası o mağara mı derseniz, orası hala karışık.

Mağaraya girişler biz gittiğimizde kapatılmıştı. İçeride lahit de olmak üzere bir mezar alanı bulunmakta. Aynı zamanda 5-6. yy.’la tarihlenen bir de kilise kalıntısı var.

Buranın hemen aşağısında, arabayla gelmiş iseniz aracınızı da park edebileceğiniz yerlere sahip yeme içme alanları bulunmakta. Biz keyifli bir yiyecek molasını da burada verdik. Size de tavsiye ederiz.

 

Yedi Uyurlar Mağarası yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://www.turrehberin.com/yedi-uyurlar-magarasi/feed/ 0
Efes Antik Kenti https://www.turrehberin.com/efes-antik-kenti/ https://www.turrehberin.com/efes-antik-kenti/?noamp=mobile#respond Mon, 18 Feb 2019 07:10:29 +0000 https://www.turrehberin.com/?p=12738 Efes Antik Kenti Efes Antik Kenti, her ne kadar bir Grek kenti olarak bilinse de, ilk kuruluşu ve kurucuları tam olarak Grek değil. Hatta Efes ismi bile, şehre Grekler tarafından verilmemiş. Şehir esasen, M.Ö. 1000’li yıllarda Arzawa bölge/krallığı zamanında başkent olarak kullanılmış. Iyon Grek ve Atina’lılar tarafından kurulmuş. O dönem Hititler şehre, Apasa adını vermişler. …

Efes Antik Kenti yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Efes Antik Kenti

Efes Antik Kenti, her ne kadar bir Grek kenti olarak bilinse de, ilk kuruluşu ve kurucuları tam olarak Grek değil. Hatta Efes ismi bile, şehre Grekler tarafından verilmemiş. Şehir esasen, M.Ö. 1000’li yıllarda Arzawa bölge/krallığı zamanında başkent olarak kullanılmış. Iyon Grek ve Atina’lılar tarafından kurulmuş. O dönem Hititler şehre, Apasa adını vermişler. Günümüzde İzmir‘in Selçuk ilçesi içerisinde bulunan şehir, M.Ö 129 yılında Roma İmparatorluğu’na dahil olmuş.

Şehrin o dönemlerde önemli olmasına sebep, elbetteki Dünyanın 7 Antik Harikası’ndan birisi olarak bilinen Artemis Tapınağı idi. M.Ö 500 yılında tamamlanmış olan tapınağın haricinde Celcus Kütüphanesi de (M.S.117) önemli eserler arasında yer alır. Roma ve Bergama’daki kütüphanelerin ardından Antik Dünya’nın en büyük 3. kütüphanesi imiş. M.S 263 yılında Gotlar tarafından yok edilen şehir, tekrar inşa edilmiş. Ancak zaman içerisinde Küçük Menderes Nehri’nin taşıdığı alüvyonlar sebebi ile şehrin deniz ile alakası kesilmiş. Bir deniz ticaret şehri olmaktan uzaklaşan ve 614 yılında deprem yaşayan şehir, o döneme kadar, Bizans İmparatorluğu için de önemini devam ettirmiş. Daha sonra Arapların saldırılarını yaşayan şehir, 1090 yılında Selçuklu tarafından ele geçirildiğinde artık sadece basit bir köy konumundaymış. Bugün eski liman, denize yaklaşık 7 km mesafede bulunmakta. Dünyanın sayılı iyi korunmuş antik kentlerinden birisi olan Efes Antik Kenti’ni vaktiniz olmasa bile vakit oluşturup görmeniz gerekir.

Efes Antik Kenti yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://www.turrehberin.com/efes-antik-kenti/feed/ 0
Alaçatı https://www.turrehberin.com/alacati/ https://www.turrehberin.com/alacati/?noamp=mobile#respond Sun, 17 Feb 2019 12:09:51 +0000 https://www.turrehberin.com/?p=12735 Alaçatı Eskiden İzmir için Alaçatı demek bir şeyler ifade ederdi. Özellikle de rüzgar sörfü yapanlar için eşi bulunmaz bir cennetti diyebiliriz. Ege bölgesindeki bir çok yerleşim yerinde olduğu gibi, Rum ve Türk nüfusun birlikte yaşadığı, taş evlerin bulunduğu, sahilden uzak bir yerleşimdi. Rüzgar sörfçüleri buradaki taş evlerde konaklar, araçları ile sahile giderlerdi. Rüzgar sörfü yaparak …

Alaçatı yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Alaçatı

Eskiden İzmir için Alaçatı demek bir şeyler ifade ederdi. Özellikle de rüzgar sörfü yapanlar için eşi bulunmaz bir cennetti diyebiliriz. Ege bölgesindeki bir çok yerleşim yerinde olduğu gibi, Rum ve Türk nüfusun birlikte yaşadığı, taş evlerin bulunduğu, sahilden uzak bir yerleşimdi. Rüzgar sörfçüleri buradaki taş evlerde konaklar, araçları ile sahile giderlerdi. Rüzgar sörfü yaparak akşam geri dönünürdü. Eğlence için gidilen yer ise genelde Çeşme olurdu.

Oysa şimdi, belirli bir zümrenin haricindeki insanlar gelmesin diye özellikle pahalı yapılan, denize sahili olmamasına rağmen, kendini Copacabana‘da zannedenlerin, pareo ile dolaştığı, artık evden başka her şeye dönmüş taş yapıları olan, ruhsuz ve manasız bir yer oldu. “İlla ki gideceğim, ve gereksiz yere pahalı olan şeylerden alarak ne kadar keriz olduğumu dünya aleme ispat edeceğim” diyorsanız mutlaka gidin. Hele bir de tüm sebze isimleri kapıldığı için sadece “Ot Festivali” diyerek üretilen bir festival var. Onu da aman kaçırmayın. Yok böyle bir düşünceniz yoksa, yanından bile geçmeyin. Zerre kadar bir şey kaçırmamış olursunuz. Ama bir şekilde gitmiş iseniz, arabanızı park edecek bir yer bulma şansını da yakalamış iseniz, o zaman Ege’nin başka yerlerinde de görebileceğiniz evleri dışarıdan gezebilirsiniz. Cebinizdeki para fazla geldiyse, hafiflemek için yemek yiyebilirsiniz. Yetmediyse, ufak bir servet vererek, orta halli bir butik otel odasında 1-2 gece kalabilirsiniz bile.

Alaçatı yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://www.turrehberin.com/alacati/feed/ 0