Marakeş Souk, esas anlamda Marakeş‘in pazar yeri. Ancak söz konusu pazar yeri Fas’da olursa biraz karmaşık olabiliyor. Gerçi bizim Kapalı Çarşı da bu tarzda olduğundan biz biraz daha alışığız. Ancak hiç bu tarz bir yer görmemiş için kesinlikle baş döndürücü bir ortam. Ve Fas’ın en ünlü pazar yerleri ve hatta en büyükleri Marakeş’de. Mutlaka gezin.

Marakeş Souk yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Kutubiye Camii, 1199 yılında yapımı tamamlanmış tam bir ikonik camii. Minaresi 77 metre uzunluğunda ve Rabat’taki Hassan kulesi ile Sevilla’daki Giralda bu minarenin kopyalanması ile yapılmış. Döneminin en güzel el sanatları örneklerine sahip Camii Djamaa El Fna meydanına 200 metre mesafede. İçerisinde dönemin yazı şekli olan Kufi yazı ile yazılmış ayetler bulunmakta. Mutlaka görülmesi gereken bir mimari şaheser.

Kutubiye Camii yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Ali bin Yusuf Medresesi, Fas‘daki en büyük medresedir. İsmini eski sultanlardan alan medrese 14. yy.’da yandaki camiye (onun adı da Ali Bin Yusuf Camii) ek olarak yapılmış. Çok uzun yıllar 900 kadar öğrenciye eğitim veren medrese 1960 yılında kapanmış. Uzun yıllar süren restorasyon çalışmaları sonucunda 1982 yılında halka açılmış.

Ali bin Yusuf Medresesi yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Menara Bahçeleri, 1130 yılında Atlas Dağı kapısının tarafında yani Marakeş‘in batı tarafında kurulmuş olan bahçeler. Bu bölge aslında zeytin bahçelerini ve onları sulamaya yönelik yapay gölü içermekte. Asıl amaç, kanat denen yer altı sulama kanalları ile 30 km öteden Atlas dağlarından gelen suyu bu yapay gölde toplayarak sulamakmış. Tabii artık burada kullanılan hidrolik sistem oldukça eski bir sistem.

Menara Bahçeleri yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Saadi Mezarları, Ahmad al-Mansur dönemlerinden kalma mezarlardır. Yerleri kaybolmuş ancak 1917 yılında bulunmuşlar. Bu mezarların bu kadar ünlü olmasının iki nedeni var. Birincisi Ahmad al-Mansur ve ailesinin mezarları da burada. Diğeri ise işçilikte mükemmellik. En ince detayına kadar düşünülen bir işçilik ve her taraf inci gibi tek tek işlenmiş. 3 odada 60 mezar bulunmakta. Dışarısında ise bir bahçe var. Bahçenin içindeki mezarlar ise askeri yetkililer ve diğer çalışanlara ait. Marakeş‘in önemli gezi noktalarından birisi. Özellikle tarihe meraklı gezginler için.

Saadi Mezarları yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Bab Agnaou ‘yu anlatırken biraz kelime anlamına da bakmak lazım. Bab kapı demektir. İstanbul’da ki Bab üs Saade yani “Saadet Kapısı” gibi Bab Agnaou da bir anlama sahip. “Gnaoua” berberice de “siyah insan” demek. Yani kapının ismi “Siyah insanlar kapısı“. Tabii bunun tek sebebi, kapının güneye yani Sahra Afrikasına açılıyor olması. 12. yy.’da yapılan kapı daha sonraları daraltılmış. Kapı etrafında Kufi yazıyla Kur’an’dan ayetler bulunmakta.

Bab Agnaou yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Elhamra sarayının Aslanlı meydanından daha büyük bir alanı olan El Badi Sarayı, 1578 yılından itibaren Ahmad al Mansur’un şatafata yönelik yapılmış sarayı. Mutlaka gezilmesi gereken yerlerden bir başkası. Marakeş geziniz esnasında kaçırmamanızı tavsiye ederiz.

El Badi Sarayı yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Djamaa El Fna, Afrika kıtasının en büyük şehir meydanı. Eski Marakeş bölgesinin tarihi meydanı 1985 yılından bugüne UNESCO Dünya Mirası listesindedir. Kelime anlamı “Kıyamet Meydanı” olan Djamaa El Fna, varoluşu boyunca tüccarların odak noktası olan bir meydan. Bugün bile hem tüccarlar hem de çeşit çeşit gösterilerin olduğu, sanki orta çağdan kalma bir yer.

Djamaa El Fna yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.