Pera Palas arşivleri - Turrehberin.com https://www.turrehberin.com/tag/pera-palas/ Her an elinizin altındaki rehber Wed, 16 Aug 2023 11:42:33 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://www.turrehberin.com/wp-content/uploads/2016/07/cropped-favicon-32x32.jpg Pera Palas arşivleri - Turrehberin.com https://www.turrehberin.com/tag/pera-palas/ 32 32 Pera Beyoğlu https://www.turrehberin.com/beyoglu-pera/ https://www.turrehberin.com/beyoglu-pera/?noamp=mobile#respond Wed, 16 Aug 2023 08:29:29 +0000 https://www.turrehberin.com/?p=10809 Beyoğlu Pera İstanbul’un en eski ve en güzel bölgesinde, Pera’dayız. Zaman tünelinde olduğunuzu düşündüren bir semt burası. Dolayısıyla tarihi de oldukça dikkat çekici. Ancak önce Pera ismi nereden geliyor, tarihi önemi nedir ona bir bakalım. Pera’nın gelişimini ve tarihini Galata’dan ayrı düşünmek pek mümkün değil. Galata bölgesindeki değişim ve Cenevizlilerin bölgeye yerleşimi sonucu hem ekonomik …

Pera Beyoğlu yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Beyoğlu Pera

İstanbul’un en eski ve en güzel bölgesinde, Pera’dayız. Zaman tünelinde olduğunuzu düşündüren bir semt burası. Dolayısıyla tarihi de oldukça dikkat çekici. Ancak önce Pera ismi nereden geliyor, tarihi önemi nedir ona bir bakalım. Pera’nın gelişimini ve tarihini Galata’dan ayrı düşünmek pek mümkün değil. Galata bölgesindeki değişim ve Cenevizlilerin bölgeye yerleşimi sonucu hem ekonomik hem sosyolojik açıdan ilerleme kaydedilmiş. Doğrusu bu süreçte ticaretin kalbi burada atmış desek yanlış olmaz.

Pera Bölgesi Osmanlı döneminde gelişme göstermiş gibi görünse de asıl değişim Galata’daki hareketli yaşamdan kaynaklanmış. Bölge 14. Yüzyılda Pera Bağları olarak anılırmış. Galata çevresinde başlayan değişimin Pera’ya olan etkisi, 1481 yılında II. Bayezid’in Galata Sarayı Mektebi (Mekteb-i Sultani) ‘ni inşa ettirmesiyle bir hayli büyümüş. Daha sonra 1491 senesinde Galata Mevlevihanesi yaptırılmış. Böylelikle bu iki önemli yapı yabancı elçilik yetkililerinin dikkatinin o bölgeye yönelmesine sebep olmuş. Neticede bölgenin talihini değiştirecek bir hareketle Fransız Büyükelçiliği, Pera’daki yerini almış. Bunu Hollanda, İngiltere ve İsveç izleyince bölge Batı’nın merkezi haline gelmiş.

Nihayetinde bir dönem bağlar bahçelerle dolu olan, inzivaya çekilmek için manastırlara kapanmak amacıyla gelen keşişlerden başkasının uğramadığı semt, şehrin Paris’i olmuş. Burada hemen kısa bir not ekleyelim. Adı geçen manastırların bazılarının kalıntıları Galata Mevlevihanesi ve Kadirhane Tekkesi’nin altında bulunmakta.

Elçilikler çehreyi değiştiriyor

Bölgede açılan elçilik binalarıyla birlikte başlayan yoğunluk, beraberinde yapılaşmayı da getirmiş. Günümüzün göz alıcı binalarının yapılmaya başlandığı o dönemlerde batılı devletlerle ilişkilerin artması da bölgede batı esintilerinin yerleşmesine sebep olmuş. Tanzimat Fermanı’yla birlikte haklarını elde etmeye başlayan azınlıklar, Pera bölgesine yoğun ilgi göstermeye başlamış. Dahası 1856’daki Islahat Fermanı’yla birlikte azınlıkların hakları daha çok genişletilerek devlet kadrolarına girmeleri sağlanmış. Velhasıl ağırlıklı olarak Rum nüfusu barındıran bölgede zaman içinde Museviler, Ermeniler ve Türkler de yerleşime dahil olmuş.

Bu tarihlerde çevresinde Türklerin yerleştiği az sayıdaki yapılar içinde en önemlileri arasında Galatasarayı Ocağı ya da bir başka deyimle Acemi Oğlanlar Kışlası, Galata Mevlevihanesi, Şahkulu Mescidi, Asmalımescit Mahallesi ve Ağa Cami var.

Pera ne demek

Gelelim bölgenin isim hikayesine: Pera kelimesi, eski Yunanca’da ‘karşıda olan, öte yanda olan’ anlamına geliyor. Belli ki semt ilk kurulduğu dönemlerde şehrin merkezi olan Sultanahmet ve Haliç bölgesinin karşısında bir yerde olduğu için bu adla anılmış. Bölgenin Beyoğlu adını alma hikayesi de çok ilginç. Venedikli tüccar Andrea Gritti, 16. Yüzyılda bölgeye gelerek bir konak yaptırmış. Büyük oğlu Alvise Gritti de babası gibi ticaretle uğraşıp bu konağı büyütmüş. Konak o kadar görkemliymiş ki, namı duyuluyor ve bölgeye Beyoğlu isminin verilmesine sebep oluyor.

1573-1578 yılları arasında İstanbul’da yaşayan Stephan Gerlach’ın notlarında Tophane üzerinde Defterdar Yokuşu’na yakın bir bölgede Büyük Beyoğlu Konağı’nın kalıntılarının olduğu yazar. 1870 senesinde Pera’da büyük bir yangın çıkmış. Çok sayıda yapının yok olduğu yangına kadar inşaatlarda kullanılan kagir malzemeden vazgeçilerek, günümüzdeki Pera binalarının eşsiz güzelliğinin temeli olan taş ve demir-döküm malzemelere geçiliyor. Beyoğlu’nun o dönemki yeniden inşa çalışmalarına İtalya’dan gelen işçiler, ustalar ve mimarlar da katılıyor. Bu nedenle Asmalımescit Sokağı, İstiklal Caddesi ve Kumbaracı Yokuşu’ndaki binalarda cephe tasarımlarına verilen önemin güzel örneklerini görmek mümkün.

Bir dönem Galata’nın sayfiye bölgesi olan, sıcak günlerde yazlık olarak kullanılan köşklerin ve üzüm bağlarının yer aldığı Pera, günümüzde de şehrin keşmekeşinden uzaklaştıracak kadar sakin. Kendi döngüsü içinde huzur veren bölge geceleri ise oldukça hareketli. Açılan mekanlar her geçen gün daha fazla rağbet görüyor.

Tepebaşı ve Pera

Bölgede bir başka popüler yer ise 1870 yılında imara açılan Tepebaşı. O dönemde daha çok yabancıların tercihi olan Tepebaşı, günümüzde İstanbul’un en iyi sergi mekanlarından biri. Bunlardan en bilineni hiç şüphesiz Pera Müzesi. Meşrutiyet Caddesi’nde görkemli bir binada yer alan müzenin koleksiyonunda, Osman Hamdi Bey’in meşhur ‘Kaplumbağa Terbiyecisi’ adlı eseri de yer alıyor. Suna ve İnan Kıraç Vakfı tarafından 2005 senesinde nitelikli ve geniş ölçekli kültür sanat hizmeti vermek amacıyla kurulan ve 2003-2005 döneminde restoratör mimar Sinan Genim’in hazırladığı proje çerçevesinde Tepebaşı’ndaki tarihi Bristol Oteli’nin cephesi korunarak çağdaş ve donanımlı bir müze olarak inşa edilen bina doğal olarak hem içindeki eserler hem de mimari yapısıyla şehrin önemli duraklarından biri. İlk katlarda özel koleksiyonları görebiliyorsunuz. Diğer üç kat ise yerli ve yabancı çeşitli sergilere ev sahipliği yapıyor. Müzeyi pazartesi günleri dışında salı-cumartesi günleri arası 10:00-19:00, pazar günleri 12:00-18:00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz.

Pera Palas Oteli

Yeni mekanlar çoğalsa da tarihi yapısıyla göz dolduran klasiklerin yeri hep başka oluyor. Nitekim bu klasiklerin en bilineni ve birçok ünlünün yanı sıra Atatürk’ü de ağırlama onuruna erişen Pera Palas Oteli.

Ülkemizin ilk ve en lüks otellerinden olan Pera Palas’ın hikayesi ise şöyle: Türkiye ve İstanbul için birçok ilki de bünyesinde bulunduran Pera Palas Hotel, Dünyaca Ünlü Orient Express (Doğu Ekspresi) Paris – İstanbul seferlerini yapmaya başladığı 1888 yılı İstanbul’unda Orient Express yolcusu Avrupalıların alışkın olduğu lüksü sağlayabilecek bir otel yokmuş. Osmanlı Bankası ve İstanbul Arkeoloji Müzesinin de mimarı olan Alexander Vallaury tarafından 1892-1895 yılları arasında yapılan 16′sı süit, 115 odası bulunan Pera Palas Hotel şehirdeki bu eksiği gidermek için açılıyor. Otelin bir önemli özelliği de saray dışında ilk elektrik verilen bina olmasıdır. İçinde bulunan tarihi asansör elektriklidir ve hala kullanımdadır. Özel misafirlerini memnun etmek için kurulduğu ilk günden itibaren sıcak suyu olan otel oluşu, Pera Palas’ı farklı kılmaya yeterli olmuş. Pera Palas Hotel, Müze Otel olma özelliğini taşıyor.

Otelin meşhur müdavimi

Otele bu özelliği kazandıran misafir ise Mustafa Kemal Atatürk’tür. Atatürk, savaşların dönüşünde cephenin yorgunluğunu evi gibi kullandığı Pera Palas’ta atarmış. Birçok üst düzey misafirini burada konuk etmiş ve devlet ile ilgili birçok kararı da yine bu otelde almış. Her zaman kullandığı 101 numaralı odası Atatürk’ün 100. yaş günü şerefine, Atatürk’ün özel eşyalarının da sergilendiği ve çok sevdiği renk olan Şafak Pembesi ağırlıklı dekore edildiği bir müze oda olarak 1981 yılında hizmete açılmış. Bu tarihi semti keşfederken bu durağı lütfen es geçmeyin. Pera’nın bütün tarihi sanki bu binada saklı…

Pera Palas’ı ziyaret edeceklere bir de tavsiyemiz olacak. Otelin alt lobisinin arkasında restoran olarak kullanılan bir salon var. Burada bir yorgunluk kahvesi içip tarihi duvarlardaki tabloları seyre dalabilirsiniz. Ülkemizin yetiştirdiği caz müzik piyano üstadı İlham Gencer hafta içi akşam 5 çayı etkinliğinde piyanosu eşliğinde şarkılar söylüyor. Meraklısı için kaçırılmayacak bir fırsat.

Londra Oteli

Pera Palas’ın sağ çaprazındaki Londra Otel’i de tarihe tanıklık etmiş kagir (yığma) binalardan biri. Londra Oteli 1891’de, yan sokağa adı verilen Glavany’lerin (bugün Kallavi Sokağı) ahşap konağının yerinde, L. Adamopoulos ve N. Aperghis adlı iki ortak tarafından, Mimar Semprini’ye inşa ettiriliyor. pera Londra OteliÖnceleri konut olarak inşa edilen bina daha sonra otele çevrilmiş. Binanın ağır mobilyalar ve külfetli perdelerle döşeli banyolu odaları ve hidrolik asansörü dikkat çekiciymiş. Haliç manzaralı terasından manzarayı seyretmek büyük keyif olacaktır.
Yeme-içme konusunda yeni nesil cafe-restoranlar bölgeye hâkim olmuş. Biz kendi tecrübemizi paylaşmak isteriz. Pera denilince aklımıza Sahrap Pera restoran geliyor. Tertemiz mis kokulu masa örtüleri, lezzetli ve hijyenik yemeklere sahip bir restoran. Burası huzurlu ortamıyla bölgenin kalabalıklarının içinde sakin bir durak niteliğinde. Biz denedik, memnun kaldık.

Beyoğlu-Pera bölgesi bir yazıyla anlatılamayacak kadar kıymetli. Neredeyse her sokağı, her binası ayrı ayrı yazı yazacak kadar özel. Biz bu bölgeyi keşfetmeye ve keşfettikçe yazmaya devam edeceğiz. Nice güzel keşiflerde buluşmak üzere.

Yazı ve Fotoğraflar: Gonca SAĞLIK

Nasıl gidilir:

Taksim’e ulaştıktan sonra gerisi kolay. İsterseniz tramvaya binip Tünel’de inip aşağı yürüyün, isterseniz Karaköy’den Kamondo merdivenlerini takip edip Galata üzerinden gelin. Nasıl olursa olsun bu tarihi hazineleri mutlaka keşfedin.

Pera Beyoğlu yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://www.turrehberin.com/beyoglu-pera/feed/ 0
Pera Palas Atatürk Müzesi https://www.turrehberin.com/pera-palas-ataturk-muzesi/ https://www.turrehberin.com/pera-palas-ataturk-muzesi/?noamp=mobile#respond Tue, 01 Nov 2022 09:12:02 +0000 https://www.turrehberin.com/?p=12907 Pera Palas Atatürk Müzesi Pera Palas Atatürk Müzesi için yine Pera Palas Otel’in önündeyiz. Sade, vakur ve iddialı duruşuyla Tepebaşı’nda boy gösteren bu bina tarihte öyle çok olaya tanıklık etmiş ki. Elbette biz de Bu merakla otelin kapısından içeri giriyor ve ilk anda o eşsiz mimarinin etkisi altında kalıyoruz. Birkaç basamak çıkıp Kubbeli Salon’a giriyoruz. …

Pera Palas Atatürk Müzesi yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Pera Palas Atatürk Müzesi

Pera Palas Atatürk Müzesi için yine Pera Palas Otel’in önündeyiz. Sade, vakur ve iddialı duruşuyla Tepebaşı’nda boy gösteren bu bina tarihte öyle çok olaya tanıklık etmiş ki. Elbette biz de Bu merakla otelin kapısından içeri giriyor ve ilk anda o eşsiz mimarinin etkisi altında kalıyoruz. Birkaç basamak çıkıp Kubbeli Salon’a giriyoruz. Bu salon kesinlikle otelin kalbi desek yanlış olmaz. Bir yorgunluk kahvesi söyleyip etrafı incelemeye başlıyoruz. Koyu bordo rengin hâkim olduğu salonun kubbeleri çok etkileyici. Az ileride bir kütüphane, gösterişli koltuklar, duvarlarda tablolar ve bir piyano. Her gün çay saati adı altında bu piyanodan çıkan şahane melodileri duymak, klasik şarkılara eşlik etmek mümkün. Doğrusu biz bu piyanoda dünyaca ünlü caz sanatçımız İlham Gencer’i dinleme şansına ulaştığımız için mutluyuz. Kendisini dinleme ve uzun uzadıya sohbet etme şansımız oldu. Size tavsiyemiz bu fırsatı kaçırmayın, bu etkinlikteki yerinizi alın.

Otelin kendisi müze

Oteli gezmeye başlıyoruz. Kalın ve gösterişli halılarla kaplanmış merdivenlerden usulca çıkarken bu otelde neler yaşandığını düşünüyoruz. Otelin yapılma nedeninin özünde bir gezi var. Paris‘ten İstanbul‘a Orient Express treni ile gelmek isteyenler için 1892’de yapılan otel İstanbul’un ilk lüks oteli olma özelliğine sahip. Doğuya seyahat etmek üzere yola çıkan yolcular arasında bürokratlar, yazarlar, sanatçılar, gazeteciler ve zenginler var. Dolayısıyla bu yolcuları ağırlayacak bir lüks otel ihtiyacı doğuyor. Neticede o dönemin İstanbul’unun Avrupa’sı kabul edilen Pera’da (Beyoğlu) 3 yıl gibi kısa bir sürede dönemin en pahalı ithal taşları kullanılarak bir otel inşa ediliyor. Nitekim açılışı da şanına yaraşır ihtişamlı bir baloyla yapılıyor.

Pera Palas 1950’li yılına kadar Ortadoğu’nun en gözde otellerinden bir olmuş. Otelde kapı kollarına varıncaya dek her şey ilk günkü özelliğini koruyor. Türkiye’nin ilk elektrikli asansörüne sahip bina, saraydan sonra tek sıcak su kullanılan yapı olarak da tarihteki yerini almış.

İstanbul’u modernleştiren mimar

Binanın mimarı İstanbul’un çok fazla önemli yapısında da ismini görebileceğimiz Alexandre Vallaury.  Osmanlının kalıplaşmış mimari yapısal özelliklerini yıkmasıyla bilinen Vallaury, İstanbul’un modernleşme yolundaki önemli yapılarına yaptığı katkılarla ismini tarihin tozlu sayfalarına yazdırmayı başarmış.

Pera Palas tarihi önemi kadar ağırladığı konuklarıyla da ünlü. Bu konuklardan bazıları, II. Elizabeth, VIII.Edward, Kral Zogo, Maria Callas, Jacqueline Kennedy, Agatha Christie, Pierre Loti, Ernest Hemingway ve ünlü casuslar Mata Hari, Cicero’dur. Fakat bu konuklar arasında öyle bir isim var ki, bir milletin kaderini değiştirmiş, bu toprakların büyük kahramanı olarak adını altın harflerle gönüllere ve tarihe yazdırmış. Elbette ki bu isim ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten başkası değil. Büyük komutan işgal yıllarında burada kalmış, yıllar içinde burayı adeta ikinci evi gibi kullanıyor. Burada kaldığı oda, doğumunun 100. Yılında bir müze haline getiriliyor. Bu sebeple Pera Palas bir müze otel özelliğini taşıyor.

Pera Palas Atatürk Müzesi ‘ne Giriş

Pera Palas’ın muhteşem mimarisi ve özelliklerinin etkisinde kalmışken 101 no’lu odaya geliyoruz. Ata’mızın kaldığı bu müze oda her gün 10.00-11.00, 15.00-16.00 saatleri arasında ücretsiz gezilebiliyor. Odada bir görevli, hem Türkçe hem de İngilizce konuşarak ziyaretçileri bilgilendiriyor.

Pera Palas 101

Odanın içinde gezerken duygulanmamak elde değil. 1917 senesinden sonra bu duvarların içinde bir tarih yazılmış, çok önemli toplantılar yapılmış. Atatürk’ün şahsi eşyalarının sergilendiği oda, çok sevdiği şafak pembesi ve gündoğumu rengiyle döşeli. Sergilenen eşyalar çeşitli müze ve müzayedelerden elde edilmiş. Atatürk’ü anlatan yabancı kitaplar, imzalı kartpostallar, aile fotoğrafları, dönemin dergileri ve madalyalarını görmek mümkün. Ortada duran sehpada o döneme ait Ulus, Son Posta ve Cumhuriyet gazeteleri de sanki az önce okunmuş da oraya bırakılmış gibi.Pera Palas Atatürk

Odada camekân içerisinde sergilenen 2 adet halı dikkatimizi çekiyor. Görevli anlatınca işin esrarengiz yönü tüylerimizi diken diken etmeye yetiyor:

Mucize Halı Hikayesi

Pera Palas 101 numaralı odada mucize bir halı da gizli. 1929 yılında zamanın Hindistan mihracelerinden biri Atatürk’ü ziyarete geliyor. Ve Atatürk’e  unutulmaz bir hediye vermek istiyor. Bunun için kâhinine farklı bir hediye hazırlaması emrini veriyor. Kâhin de küçük bir halı dokutuyor ve mihraceye sunuyor. Halıyı çok beğenen Mihrace, Atatürk’e hediye ediyor Buraya kadar her şey normal. Asıl şaşırtıcı olan halının üzerindeki şifre. Halının üzerinde bir saat motifi var ve bu saat 09.07’yi gösteriyor. Bilindiği gibi Atatürk’ün ölüm saati 09.05. Ancak beyin, kalp durduktan sonra 2 dakika daha yaşayabiliyor. Yani halıdaki saat Atatürk’ün beyin ölümünün gerçekleştiği saat. Ve saatin etrafı 10 adet kasımpatı çiçeğiyle süslü. Yani 10 Kasım. Bu ilginç detaydan etkilenmemek mümkün değil.

Pera Palas 101 no’lu oda her yönüyle bizleri etkisi altına alırken aklımıza şu not geliyor:

İşgal güçleri komutanı General Harrington olmak üzere bir kısım işgal askerleri Pera Palas’ta salonunun bir köşesinde otururlarken Mustafa Kemal, tüm ihtişamıyla Orinet Bar’dan içeri girer ve oturanların dikkatini çeker. Komutanlar, görevlilerden gelenin kim olduğunu sorarlar ve Mustafa Kemal olduğunu öğrenirler. Onlar için Mustafa Kemal, Çanakkale Savaşı’nın en ünlü komutanlarından biridir. Bu nedenle de masalarına davet etmek isterler. Ancak Mustafa Kemal, her zamanki kıvrak zekâsıyla “Her ne kadar şu anda İstanbul’un sahibi onlar gibi görünse de, yakında gidecekler. Bu nedenle kendileri burada misafirdir. Bizde de misafirler ağırlanır. O yüzden arzu ederlerse onlar benim masama buyurabilirler!” der.

Büyük askeri dehası karşısında tüm dünyanın saygı duyduğu Ata’mızı rahmetle ve minnetle anarken, bir otelin duvarları ardında ne çok giz saklandığına bir kez daha şaşırıyoruz.

Her köşesinde bir sır saklı olan İstanbul’u sevmek için bir nedeni daha heybemize ekleyip, keşfetmeye devam ediyoruz.

Yazı ve Fotoğraflar: Gonca SAĞLIK

Pera Palas Atatürk Müzesi yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://www.turrehberin.com/pera-palas-ataturk-muzesi/feed/ 0
Pera Palas https://www.turrehberin.com/pera-palas/ https://www.turrehberin.com/pera-palas/?noamp=mobile#respond Fri, 25 Feb 2022 06:59:30 +0000 http://www.turrehberin.com/?p=9668 Pera Palas Pera Palas aslında birinci derece sit alanı olan yaşayan bir müze otel. Beyoğlu’nun Tepebaşı mevkiinde, Meşrutiyet Caddesi üzerinde bulunan otel, aynı zamanda ilklerin oteli. Dönemin şartlarını şu şekilde düşünmek gerekiyor. Avrupa’da seyahat kültürü gelişmiştir. Bunu takip eden süreçte, ülkeler ve şehirler arası seyahat için toplu taşım olarak tren kullanımı artmıştır. Bu tür tren …

Pera Palas yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Pera Palas

Pera Palas aslında birinci derece sit alanı olan yaşayan bir müze otel. Beyoğlu’nun Tepebaşı mevkiinde, Meşrutiyet Caddesi üzerinde bulunan otel, aynı zamanda ilklerin oteli.

Dönemin şartlarını şu şekilde düşünmek gerekiyor. Avrupa’da seyahat kültürü gelişmiştir. Bunu takip eden süreçte, ülkeler ve şehirler arası seyahat için toplu taşım olarak tren kullanımı artmıştır. Bu tür tren gezileri bir kültür haline gelmiştir.

Trenler dolu gelir ve Pera Palas açılır

Zaman içerisinde Osmanlı’nın başkentine Paris’ten İstanbul’a kadar gelen meşhur Orient Express ziyaretleri başlar. İstanbul’a Avrupa yolcuları taşınmaya başlayınca onlara  uygun bir otel kurulması da gerekir. Bu eksikliği giderilmesi için açılan Pera Palas Otel hem bu boşluğu doldurur hem de bir çok ilke imza atar.

Otelin bizzat kendisi zaten Osmanlı ve Türk tarihinde açılan ilk batı tarzı konaklama yeri olarak bir ilki dolduruyor. Osmanlı saraylarının haricinde elektrik ve sıcak su bulunan ilk bina olması ise diğer iki ayrı ilk özellikleri. Ve tabii ki ilk elektrikli asansör de yine bu binada.

Atatürk’ün sürekli kullandığı 101 numaralı odası artık müze oda konumunda. Bu oda ile ilgili yazımıza buradan ulaşabilirsiniz. 411 numaralı oda ise Agatha Christie hayranları için ayrı bir önem taşıyor.

Pera Palas yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://www.turrehberin.com/pera-palas/feed/ 0