Viyana‘nın eski şehir merkezinde, Arşidük Karl’ın sarayında, bugün House of Music / Müzik Evi bulunmakta. Özellikle klasik müzik severlerin ziyaret etmesi gereken bir nokta. Kaçırmayın deriz.
Burada hem ünlü sanatçılar ile ilgili bilgi ve onların çalışmaları ile ilgili belgelere ulaşabilir hem de Filarmoni orkestrasını yönetme şansı bulabilirsiniz. Eğitsel yönü itibarıyla da, özellikle çocuklu aileler ve müzik düşkünlerine güzel anlar yaşatabilecek bir nokta. Bu nokta ile ilgili daha detaylı bilgi almak isteyenler, kurumsal internet sayfası üzerinden bu bilgileri ve hatta biletleri edinebilirler. Sahne performanslarının da gerçekleştiği bu noktayı, şehre ziyaretiniz öncesi sitelerinden kontrol ederek, olabilecek bir konser esnasında ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.

House of Music / Müzik Evi yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Giant Ferris Wheel 1897 yılında yapılan bu dönme dolap dünyanın ilk dev dönme dolabıdır. Maalesef başına gelmedik şey de kalmamış. İlk olarak 1897’de İngiliz kökenli Walter Bassett, İmparator Franz Josef’in jübilesi için 1985’e kadar dünyanın en büyüğü olan bu dönme dolabı yapmış. (İlk dönme dolap Chicago’da 1893’de yapılıyor.) Fakat ticari açıdan tam bir fiyasko olan bu yatırımdan ötürü borç içinde ölmüş. O dönem yıkılması için karar alınmış ama para yokluğundan yıkılamamış. Ardından mülkiyet Eduard Steiner’e geçmiş ancak o da 2. Dünya Savaşı esnasında Auschwitz’de öldürülmüş. Bu arada 2. Dünya Savaşı esnasında bombalardan nasibini alan dönme dolap, savaş sonrası onarılmış ancak 30 Gondolaya sahipken bu sayı 15’e düşmüş. Günümüzde ise en çok turist çeken noktalardan birisi konumunda.

Giant Ferris Wheel / Dönmedolap yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Ringstrasse ne kadar kalemle çizilmiş gibi duruyor tepeden bakınca. 1200’lü yıllarda İngiliz Kralı 1. Richard için alınan fidye parası ile yapılan ve 1529 yılındaki ilk Türk kuşatması olan Viyana kuşatması için daha da kuvvetlendirilen Viyana şehir surları, 1700’lü yıllara gelince önemini kaybetmiş. Bunun üzerine 1857 yılında İmparator Franz Joseph tarafından “benim arzum odur ki…” şeklinde verdiği emirle günümüz konumuna gelmeye başlamış. Derhal, şehrin ünlüleri ve zenginleri, 5.3 kilometrelik bu cadde etrafına döneminin en güzel mimari örneklerini yaptırmışlardır. Bugün de Viyana‘nın en güzel şehir dokusunu burada yaşayacaksınız. Cadde üzerinde hala eski tabelalar size yol göstermekte. Viyana’da mutlaka görülmesi gereken yerlerin başı sıralarında gelmekte.

Ringstrasse yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Hofburg Sarayı, kayıtlara göre kraliyet sarayı olarak kullanılmaya başlandığı 1279 yılından, kraliyet hanedanının haklarından vazgeçtikleri 1918 yılına kadar var olmuş tüm imparatorluk ve krallık dönemlerinde saray olarak kullanılmış bir bina. Toplam 639 sene saray olarak kullanılan bina doğal olarak zaman içerisinde yeni eklemeler ile sürekli büyümüş. Bugün de Avusturya Cumhurbaşkanı’nın ikametgahı olarak kullanılmaya devam etmekte. İmparator Francis Josefh tarafından kraliyet meydanı olarak (Kaiserforum) planlanan ama tamamlanamayan Heldenplatz’da bulunuyor. Aslında sağlam bir gezi için neredeyse tam gününüzü buraya ayırmanız gerekebilir. Ancak sadece “özçekim (selfie) yapayım geçeyim” derseniz, tabii ki 1-2 saat içerisinde de bitirebilirsiniz. Güzel bir gezi için en azından sesli anlatımlı bir gezi yapmanızı tavsiye ederiz. Sarayın kurumsal internet sayfası üzerinden bilet alarak sıra beklemeden giriş yapmanızı tavsiye ederiz.

Hofburg Sarayı yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

“Viyana şehrinin simgesi nedir?” diye sorsanız, herhalde size verilen cevapların büyük çoğunluğu St. Stephen Katedrali olacaktır. Stephenplatz meydanına ismini veren ve aynı zamanda ortasında bulunan katedralin yapımının ilk başlangıcı 1147 yılına denk geliyor. Ancak günümüzdeki Romanesk-Gotik mimarisine kavuşması IV. Rudolfh zamanına yani 1360’lara dayanıyor. 2000 yılında yapılan çalışmalar esnasında yapılan kazılarda eski dönem ısıtma sistemlerine ve 4. yy.’dan kalma mezarlara ulaşılınca, buranın aslında boş bir alan değil, ama Romalıların ilk kurduğu şehrin mezarlığı olduğu anlaşılmış. En uzun noktası 136 metre olan katedral 17 metre uzunluğunda ve 40 metre genişliğinde. Yani yaklaşık 5 dönüm araziyi bir fiil kullanıyor.

St. Stephen Katedrali yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Schönbrunn Hayvanat Bahçesi, aslında yaklaşık 1540 yılından bu yana var olan bir park. ancak o dönem Saray için değişik hayvanların dünyanın genelinden getirildiği ve bakıldığı bir yer olmasından ötürü tam olarak hayvanat bahçesi olarak sayılmıyor. Ancak 1752 yılında fiilen bir hayvanat bahçesi haline gelmiş ve 1779 yılında halkın ziyaret etmesine de izin verilmiş. O dönemler ücret alınmıyormuş.

Dünyanın ilk hayvanat bahçesi olan bu yer, aynı zamanda dünyanın ilk, hayvanat bahçesinde doğan file de ev sahipliği yapmış. Yine Avrupa’nın ilk hayvanat bahçesinde doğan Panda’sı da buradan. 500’ü aşkın hayvan türünün bulunduğu hayvanat bahçesi, her iki dünya savaşında da kendini koruyabilmiş.

Schönbrunn Hayvanat Bahçesi yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Schönbrunn Sarayı ve Bahçesi, 1569 yılında Kutsal Roma İmparatoru olan II. Maximillian tarafından alınan bu arazide bir bahçe yaptırmak istemesiyle kurulmuş. Burada zaten var olan 1548 yılında yapılmış olan binanın etrafına çeşitli hayvanlardan oluşan bir av bahçesi yapılmış. Arazide bulunan bir artezyen kuyusu nedeniyle buraya Schön Brunn yani “Güzel Su Kaynağı” adı verilmiş. 1740 yılında İmparatoriçe Maria Theresa’ya düğün hediyesi olarak sunulana kadar da av köşkü olarak kalmış. Sonrasında ise bina ve etrafı tamamen değişip şimdiki halini almış. Burayı en son ve en çok kullanan İmparator I. Joseph 83 yıllık hayatını burada geçirmiş. 1916 yılında ölen imparatorun ardından 1918 yılında Saray ve bahçesi yeni kurulan Avusturya Devletinin malı olmuş. O günden günümüze ise Müze olarak işlev görmekte. Habsburg hanedanlarının yazlık rezidansı olan 1441 odalı Rococo tarzı bu saray, ülkenin en önemli kültürel, mimari ve tarihi yeri. Bu saray ve bahçesi aynı zamanda UNESCO Dünya Mirası listesinde.

Schönbrunn Sarayı ve Bahçesi yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Kunsthistorisches Museum, dekoratif sanatlar ve güzel sanatlar alanlarında dünyada önemli bir yeri olan müze. Bu müze aynı zamanda Avusturya’nın en büyük sanat müzesi. Müze 1891 yılında aynı ismiyle Viyana Sanat Tarihi Müzesi olarak Avusturya-Macaristan İmparatoru 1.Franz Joseph tarafından açılmış.1450’li yıllardan 1650’li yıllara uzanan geniş bir koleksiyona sahip müzenin içerisinde, Efes Müzesi adında, Türkiye’den de götürülen birçok eser bulunmakta. Ama bunların en önemlisi Artemis Altar‘ı. Yalnız nurada bir noktaya değinmek gerekiyor. Bu eserler diğer bir çok eser gibi kaçırılmamış. Dönemin padişahı II.Abdulhamit tarafından Avusturya Kralı I. Joseph’e hediye edilmiş. Bu hediye etme usun süre devam etmiş ancak 1907 yılında yasa değişikliği ile Osmanlı topraklarından eser çıkarılması yasaklanınca sona ermiş.

Kunsthistorisches Museum / Sanat Tarihi Müzesi yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

Viyana şehir merkezi aslında Romalıların buraya askeri bir kamp kurması ile başlamış. O zamanki kayıtlarda ismi Vindobona olarak geçen yerleşim yeri 11. yy.’a gelindiğinde önemli bir ticaret merkezi, Kraliyetler döneminde başkent, Habsburg hanedanı zamanında Avrupa’nın kültürel merkezi, 19.yy’da Avusturya Macaristan İmparatorluğu’nun başkentive 1. Dünya Savaşı’ndan günümüze ise Avusturya’nın başkenti olmuş. 19.yy’a kadar etrafında kale duvarları olan şehir, kale duvarlarının çok daha ötesine yerleşimlerin geçmesi ile, duvarlar yıkılmış. Oluşan boşluğa ise bugünkü ünlü Ring Strasse (Daire Cadde) yapılmış. Bu cadde bugün Viyana’nın en önemli caddesi desek yeridir. Barok yapılar ve parklar ile dolu şehir merkezinde yürümek bile ayrı bir zevk veriyor.

Viyana Şehir Merkezi yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.