Karaköy arşivleri - Turrehberin.com https://www.turrehberin.com/tag/karakoy/ Her an elinizin altındaki rehber Tue, 13 Apr 2021 09:58:57 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.3 https://www.turrehberin.com/wp-content/uploads/2016/07/cropped-favicon-32x32.jpg Karaköy arşivleri - Turrehberin.com https://www.turrehberin.com/tag/karakoy/ 32 32 Arap Camii https://www.turrehberin.com/arap-camii/ https://www.turrehberin.com/arap-camii/?noamp=mobile#respond Tue, 13 Apr 2021 09:25:51 +0000 https://www.turrehberin.com/?p=12889 Karaköy’ün bilinmeyen yanı Perşembe Pazarı’nın sokaklarında Arap Camii’nin izini sürüyoruz. Alışıldık sosyal medyanın insanı yutan ‘bir yerde olma’ furyasının akışına karşı duruyor ve bu sebeple semtin ihmal edilen diğer yanını gezmeye başlıyoruz.  Hafta içi iş saati olduğu için her yer çok kalabalık. Çarpık binalar arasında ilerlerken karşımıza tüm haşmeti ve tarihin ağırlığını taşıyan güzelliğiyle Arap …

Arap Camii yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Karaköy’ün bilinmeyen yanı Perşembe Pazarı’nın sokaklarında Arap Camii’nin izini sürüyoruz. Alışıldık sosyal medyanın insanı yutan ‘bir yerde olma’ furyasının akışına karşı duruyor ve bu sebeple semtin ihmal edilen diğer yanını gezmeye başlıyoruz.  Hafta içi iş saati olduğu için her yer çok kalabalık. Çarpık binalar arasında ilerlerken karşımıza tüm haşmeti ve tarihin ağırlığını taşıyan güzelliğiyle Arap Camii çıkıyor. Alıştığımız camilerden çok farklı. Bizi kendisine çekiyor ve gezmeye başlıyoruz.

Bilindiği üzere Hz. Muhammed (S.A.V), “İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur” buyurduğundan, bu Hadis-I Şerif’in peşine yüzlerce Müslüman, o tarihten itibaren İstanbul’u fethetme hayaliyle yaşamış. İslam Ordusu şehri gerek karadan gerekse denizden üç kez kuşatmış. Ünlü komutan Mesleme bin Abdülmelik üçüncü kuşatmayı 717 senesinde  tarafından yapmış. Mesleme bin Abdülmelik Galata bölgesini bu kuşatmada  ele geçirir ve bir yıl süren kuşatma sonrasında kale içi fethedilemese de 7 sene boyunca askerleriyle birlikte burada kalır. İşte bu dönemde Abdülmelik Bizans kralı Leon ile bir anlaşma yaparak ibadet edebilmeleri için Arap Camiini inşa ettirmiş. Arap Camii, 1300 yıldan eski bir cami olarak İstanbul’da ilk ezan sesinin duyulduğu yer olur. Böylece Arap Camii, İstanbul’un ilk Camisi olarak tarihteki yerini gururla alır.

Abdülmelik, 7 yıl sonra Şam’da başlayan ayaklanmaları bastırması için geri çağırılınca İstanbul kuşatması da sona ermiş. Camii, Müslümanların bölgeyi terk etmeleri sonrasında  800 yılına kadar asıl haliyle kalmışsa da daha sonra Galata bölgesine egemen olan Cenevizlilerin baskısıyla kiliseye çevrilir. Camiye o yıllarda çan kulesi de ilave edilir.

Fatih’li dönem ve sonrası Arap Camii

Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethettikten iki yıl sonra yapıyı aslına döndürür. Çan kulesini minareye, kiliseyi de camiye çevirir. Fatih Sultan Mehmet, Caminin avlusuna Mesleme bin Abdülmelik adına bir makam da yaptırır. Bazı rivayetlerde Mesleme’nin kabrinin Arap Camii’nin önünde olabileceği dile getirilir. Arap Camii’nin bir özelliği ise ahşap olması. Burasıyla ilgili ilginç bir bilgi de var. Binanın ahşap yapısına tahta kuruları asla yanaşmıyormuş. İsmini ise, 1492’den sonra Endülüs’ten bölgeye göç eden Araplardan aldığı rivayet ediliyor. Mimari yapısının Endülüs eserlerine benziyor olması bu rivayeti güçlendirir nitelikte.

Caminin mimari yapısı Arap mimarisiyle benzerlik taşıyor. Minare yapısı Emevi Camii’nin bir benzeri durumunda. Yapı, tarihsel süreç içinde birden fazla yangın geçirmiş. Camiye sonradan yapılan en önemli katkı ise II. Mustafa’nın eşi Saliha Sultan tarafından yaptırılan Şadırvan olmuş.

Karaköy Perşembe Pazarı’nın sokaklarında kaybolduğumuz bir günde karşımıza çıkan eser, Mahkeme Sokağı’ndan sola dönünce karşınıza çıkacak. Siz de gidin, Karaköy’ün ihmal edilen bu güzel sokaklarındaki tarihe tanıklık edin.

Gonca SAĞLIK

Arap Camii yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://www.turrehberin.com/arap-camii/feed/ 0
Sen Piyer Hanı https://www.turrehberin.com/sen-piyer-hani/ https://www.turrehberin.com/sen-piyer-hani/?noamp=mobile#respond Wed, 06 Mar 2019 04:44:46 +0000 https://www.turrehberin.com/?p=12892 Sen Piyer Hanı Karaköy Bankalar Caddesi’nden bir ara sokağa girince çift kanadı açık bir kapı ve hemen yanındaki Sen Piyer Hanı tabelası ilgimizi çekiyor. Rotamıza kısa bir ara verip hanı incelemeye başlıyoruz. Bu şahane yapı, Bankalar Caddesi ile Eski Banker Sokağının kesiştiği yerde bulunuyor. Sokak dar, karanlık ve bakımsız. İlk bakışta tenhalığından çekinsek de, Han’ın …

Sen Piyer Hanı yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Sen Piyer Hanı

Karaköy Bankalar Caddesi’nden bir ara sokağa girince çift kanadı açık bir kapı ve hemen yanındaki Sen Piyer Hanı tabelası ilgimizi çekiyor. Rotamıza kısa bir ara verip hanı incelemeye başlıyoruz. Bu şahane yapı, Bankalar Caddesi ile Eski Banker Sokağının kesiştiği yerde bulunuyor. Sokak dar, karanlık ve bakımsız. İlk bakışta tenhalığından çekinsek de, Han’ın güzelliği bizi kendine çekiyor. Bu sokak İstanbul’un en eski sokaklarından. Cenevizliler döneminden kalma çok sayıda eser barındırıyor. Fakat çoğu bakımsız, yalnızlığa ve yıkılmaya terk edilmiş durumda. Galata surları bu bölge için çok önemli. Semtin tarihini Galata yazımızda aktarmıştık. Bu bölge için çok önemli ailelerden biri de hiç şüphesiz Kamondo Ailesi. Bu aile Galata’yı var eden çok sayıda eser yaparken, son yıllarında ekonomik kaygılarından ötürü yok etmek konusunda da etki sahibi olmuş. Yapılardaki taşları satıp para kazanma düşüncesi nedeniyle bazı eserler zarar görmüş. İşte bu eserlerden biri Sen Piyer Han.

Osmanlı Bankasının Ev Sahibi Sen Piyer Hanı

Tamamı taş olan bina, Fransız Elçisi Comte de Saint Priest tarafından yaptırılmış. Yapılış tarihinin 1770-1775 yılları olduğu tahmin edilen yapı, birden fazla binanın birbirine bağlanmasından oluşuyor. Kâgir yapı birden fazla onarımdan geçirilmiş. Hanı önce dışardan incelemeye başladığımızda Ceneviz armalarının hala durduğunu görüyoruz. Armalar arasında St. Priest ailesinin “Fluur de Lys” armasını da görmek mümkün.

Osmanlı Bankası inşa edilirken, Hazine’ye ait altınlar uzun süre bu handa saklanmış. Daha sonra ise Osmanlı’da ilk Merkez Bankası görevini yerine getiren Osmanlı Bankası ilk olarak bu binada faaliyete geçmiş. (1856) Osmanlı Bankası 1892 senesinde Bankalar Caddesi’ndeki yeni binasına taşınınca, bina han olarak kullanılmaya başlanmış. Bu yeni binanın mimarı Fransız kökenli Vallaury, Osmanlı Bankası’nın buradan taşınmasından hemen sonra şair Chernier’in anısına adını taşıyan bir kitabe koydurmuş. Şairin bu binada doğduğunu ortaya atan iddialar olsa da, tarihlere bakıldığında bunun doğru olmadığını anlamak kolay olacak. Zaten bu kitabe de binanın boşaltıldığı geçmiş yıllarda yerinden kaldırılmış. Burası bir dönem İtalyan Ticaret Odası olarak da kullanılmış.

Vandalizm Daimi Problem

Bilindiği üzere Karaköy-Galata bölgesi tarihsel süreç içinde bir liman bölgesi olarak sosyal ve ticari anlamda önem taşımış. Ticaretin kalbinin attığı merkezlerdeki böylesi hanlar da hep çok önemli olmuş. Günümüze kadar ulaşabilen ve birinci sınıf tarihi eser statüsünde yer alan bu yapıları korumak, hak ettiği değeri vermek büyük önem taşıyor. Gelin görün ki binanın bugünkü hali içler açısı. Tarihi duvarlar sprey boyalarla boyanmış, yazılar yazılmış ve resimler çizilmiş. Hanın içine giriyoruz, izinsiz girilmemesi ve fotoğraf çekilmemesi yönünde uyarı yazısı dikkatimizi çekiyor. Yanımıza gelen görevli de bizi bu yönde uyarınca kapıdan içeri girdiğimiz yerden görüntü alabiliyoruz. Mermer merdivenlerdeki aşınmışlık, geçmişte buradan nicelerinin gelip geçtiği düşüncesiyle, bizi çok etkiledi. Nice yaşanmışlığın olduğu bu binalar nasıl da değerli.

Böylesi önemli eserlerin hak ettikleri değere kavuşabilmeleri temennisiyle yolumuza devam ediyoruz.

Yazı ve Fotoğraflar : Gonca Sağlık

Sen Piyer Hanı yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://www.turrehberin.com/sen-piyer-hani/feed/ 0
Karaköy / Kimliğini arayan semt https://www.turrehberin.com/karakoy-kimligini-arayan-semt/ https://www.turrehberin.com/karakoy-kimligini-arayan-semt/?noamp=mobile#respond Sun, 30 Oct 2016 17:46:02 +0000 http://www.turrehberin.com/?p=3794 KARAKÖY Kimliğini arayan semt Birkaç sene önce gece de gündüz de çok tekin olmayan, başka amaçlarla ziyaret edilen; günümüzde şehrin uğrak yerlerinden biri olan Karaköy ‘deyiz. Eminönü ve Tophane arasına sıkışmış, İstanbul‘un yıllardan beri finans ve ticaret merkezi olmuş semti. Bir dönem sadece işi düşenin gittiği bölge, bugün gençlerin, sanatçıların ve beyaz yakalıların çok tercih …

Karaköy / Kimliğini arayan semt yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
KARAKÖY

Kimliğini arayan semt

Birkaç sene önce gece de gündüz de çok tekin olmayan, başka amaçlarla ziyaret edilen; günümüzde şehrin uğrak yerlerinden biri olan Karaköy ‘deyiz. Eminönü ve Tophane arasına sıkışmış, İstanbul‘un yıllardan beri finans ve ticaret merkezi olmuş semti. Bir dönem sadece işi düşenin gittiği bölge, bugün gençlerin, sanatçıların ve beyaz yakalıların çok tercih ettiği bir eğlence semti haline gelmiş. Dönüşebilmiş mi? Tabi ki hayır. Buyurun anlatalım.

cadde-turrehberin
Ticaretin Merkezi

Karaköy, deniz kıyısı olması, Denizcilik İşletmeleri, büyük bankalar ve av-balık-deniz malzemelerinin satıldığı merkez olması konumuyla yıllarca revaçta olmuş. Semt şehrin ticaret merkezi durumundaymış. Sonra bir sihirli el dokunmuş ve artık bambaşka bir çehreye bürünmüş. Artık günün her saati kalabalık. Meşhur Bankalar Caddesi görkemli ve eşsiz yapılarıyla hala bir çok bankaya ev sahipliği yapıyor. (Tabi bu kurumların bir çoğu plaza katlarına hapsolmaktan kurtulamamış.) Günümüzde elektirik, mekanik, elektronik ve su tesisatı ekipmanlarının kolaylıkla bulunabileceği bir merkez konumunda.

Tarihi Vaha

Öncelikle belirtelim ki bölge tarihi yapılarıyla tam bir vaha. Camiler, çatı kiliseleri, hamamlar, binalar görülmeye değer. Karaköy’de Cenevizliler, Emeviler, Bizanslılar ve Osmanlılar uzun yıllar hüküm sürmüş. Karaköy adının buraya ilk yerleşenlerden olan Karaim Yahudilerinden (Yahudiliği seçmiş tek Türk kağanlığı) geldiği düşünülüyor. Bölge Bizans döneminden beri bir liman alanına sahip. Bizans İmparatoru, Cenovalı tüccarlara bölgede yerleşme ve iş yapma konusunda izin vermiş. O döneme ait Ceneviz duvarlarının bir kısmı günümüze kadar ulaştıysa da bakımsız ve harabe durumda. Semtteki Ceneviz etkisi günümüzde bile kendini göstermekte. 15. Yüzyılda semtin tipik bir küçük İtalya olduğu düşünülürse, bu durum hiç de şaşırtıcı olmaz.

Karaköy Palas

Semt gezmekle, anlatılmakla bitirilecek gibi değil. Karaköy Palas, meşhur Karaköy HanlarıBankalar Caddesi BinalarıKamondo MerdivenleriYüksek Kaldırım ve Süslü Karakol. Bu isimler Karaköy’ün simgelerinden. Karaköy Palas, meydanın keşmekeşinde bile tüm haşmetiyle dikkatinizi çekecek bir yapıdır. Bina 1920’de İtalyan mimar Giulio Mongeri tarafından Osmanlı, Selçuklu ve Bizans tarzları karıştırılarak yapılmış. Mongeri aynı zamanda St. Antuan Kilisesinin de mimarı.

Karaköy Camii

 Kılıç Ali Paşa CamiiArap Cami (İstanbul’da camiye çevrilen ilk kilise), Nusrettin Camii ve Yer altı Camii de görülmesi gereken ibadet yerleri arasında. Kılıç Ali Paşa Cami’nin yanında bir de tarihi hamam bulunuyor. Tüm yapılar içinde en ilgi çekeni de dışarıdan görülecek bir yapı olmayan ve geçmişte Bizans zindanı olan Yer altı Camii (Kurşunlu Mahzen). Kemankeş caddesi üzerinde bulunan yapıya daha sonra minare de inşa edilmiş. Bölgenin bir önemli ibadet yerleri de çatı katında bulunan Rus Ortodoks kiliseleri. Bilmeyenin görmesi olanaksız. Pazar ayinlerinde çok kalabalık oluyormuş; diğer günler ziyaret ise özel izne tabii maalesef. Semtteki bir diğer önemli kilise de Tophane Caddesi üzerindeki Surp Krikor Lusaroviç Kilisesi. Yapı bilinen en eski Ermeni Kilisesi olma özelliğini taşıyor. Semtin tarihiyle ilgili detaylı bilgi edinmek istiyorsanız, Yahudi Müzesi’ni ziyaret etmeniz doğru bir tercih olacak. Müze bir dönem Karaim Yahudilerine ait Zülfaris Sinagogu imiş.

Karaköy’de yeme içme

Semtin merkezinde yeme-içme ve hediyelik eşya dükkanlarının konuşlandığı Fransız Geçidi de tarihin derinliklerinden günümüze ulaşabilmiş.

Fransız Geçidi

1800’lü yıllarda inşaa edilen tarihi geçit, aslına sadık kalınarak restore edilmiş. Aslı 3 katlı olan binaya son dönemlerde camla kaplı, plaza görüntüsü tadında bir üç kat daha eklenmiş. (Bu çirkin görüntüye dayanamayıp başımızı yukarı kaldıramadık bile. Tarihi ve geçmişi yok etmeye bu kadar istekli olunması gerçekten şaşırtıcı.)

Sanat Merkezleri

Tarihi dokunun yanı sıra bölge bir sanat merkezi durumunda. Bir çok sanat evi sergi ve etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Bu merkezlerden en bilineni ve büyük olanı İstanbul Modern. Perşembe günleri tüm sergilerin ücretsiz olduğu müzenin girişinde bir de otopark bulunuyor. Karaköy’de görülmeden dönülmemesi gereken bir yer de Salt Galata. Osmanlı Bankası için Fransız mimar Alexandre Vallaury tarafından tasarlanan bu bina 1892 yılında hizmete açılmış. Kültürel ve tarihi yıkımlara direnerek günümüze kadar ayakta kalan binanın içinde 219 kişilik oditoryum, kitapçı, kafe ve dükkanlar bulunuyor. Salt Galata’nın en dikkat çekici merkezi ise Osmanlı Bankası Müzesi. Dönemin bankacılık, finans ve kültürel özelliklerine dikkat çeken bu müzenin ilginizi çekeceğinizi düşünüyoruz. O dönemlere ait fotoğraflarla desteklenen müze, günümüze kadar yaşanan bir çok değişim ve gelişime ışık tutacak özellikte.

Kamondo Merdivenleri

Semtin çok önemli tarihi eserlerinden biri de Karaköy’ü Galata’ya bağlayan, 1850’li yıllarda bölgenin önemli banker ailelerinden birine mensup olan Abraham Salomon Kamondo tarafından yaptırılan, Kamondo Merdivenleridir. Art nouveau üsluplu bu merdivenler ilk bakışta bir sanat eserini andırıyor. Şehrin içine sıkışıp kalmış bu güzelliğe hayran olmamak mümkün değil.

Karaköy bir çok yabancı eğitim kurumunu da bünyesinde barındırıyor. Bu okulların binaları da tarihi dokularıyla oldukça dikkat çekici nitelikte.

Bu bir yeme-içme yazısı değil. Fakat Karaköy deyince Karaköy Lokantası’ndan bahsetmemek olmaz. Lezzet konusunda üstad olmadığımız için, etkileyici atmosferinden dem vurmak en iyisi. Dışardan görünüşüyle fark edilen mekan, kapıdan girer girmez sizi eskilere bir yolculuğa çıkaracak. Özenli ve beyaz örtülü masaları, beyaz gömlek ve siyah önlüklü garsonları, mavi çinilerle kaplı duvarları ve yukarı kata çıkmanızı sağlayan dökme demir döner merdiveniyle alıştığınız lokantalardan farklı bir yere geldiğinizi anlayacaksınız. Ortam Cumhuriyet’in ilk yılları ve Osmanlı havası içinde. Hızlı yemeğin ve özensiz hizmetin sıradanlaştığı günümüzde bu lokanta adeta bir sığınak. Öğlen ve akşamları çok kalabalık olduğundan rezervasyon yaptırmadan gitmemek iyi bir seçenek olacaktır. Gece lokanta havasından sıyrılıp meyhane hizmeti verdiğini belirtmeden geçmeyelim.

Uzun lafın kısası

Uzun lafın kısası, İstanbul’u İstanbul yapan her köşe gibi Karaköy’ün kıymetini bilin. Gidin, görün, keşfedin. Namlı’da sabah kahvaltısı, Güllüoğlu’nda baklava, Koska’da helva yeyin. Türk kahvenizi popüler mekanlarda değil, sokak aralarındaki kahvelerde için. Semtin doğal halinin keyfini çıkarın. Sahilde simit-çay ile tarihi yarımadayı seyredin. Müzelerini gezin, camilerine girin. Yok olmaya başlayan değerlerin farkına varın.

Eyüp Sabri Tuncel

Eyüp Sabri Tuncer kolonyalarının satıldığı dükkanı ve üzerindeki binayı seyredin. Sonra dükkana girip mis kokulu kolonyalardan alın, sevdiklerinize armağan edin. Asmaaltlarında sohbetlere dalın. Bol bol fotoğraf çekin.

Tarihe, geçmiş dönemlere ilgi duyuyor ve o havayı koklamak istiyorsanız Karaköy’ü mutlaka görmelisiniz. Fakat gelişme çabasındaki bu semtin kirliliği, hırpalanmışlığı ve kimliğini arama çabası sizi derinden etkileyecektir. Bu yazıya Karaköy diye başlık atıp devamında semtteki popüler kültüre ait mekanları sıralayabilir; orada yer içer detayları yazabilirdik. Fakat buna gerek görmedik; çünkü dört bir taraf böyle yazılarla dolu. Oysa Karaköy yeme-içme gezilerinin çok çok ötesinde bir semt. Yıldızının parladığına sevinip gidip gezecekseniz hayal kırıklığı yaşamaya adaysınız, peşinen söyleyelim. Etraf pislik içinde, binalar yıkık dökük. İsim yapmış, içerisi tıklım tıklım ve hiç de ucuz sayılamayacak fiyatların ödendiği mekanların hemen karşı kaldırımları çöp ve hatta fare leşleriyle dolu. Bu durumu fark etmeyip o çevreye akın edenler gerçek tehlikenin farkında mı? Sadece yeme-içme ve geceleri eğlence ile sınırlanan tarihi bir semtten bahsediyoruz. Bu sektör günün birinde buradan çekilse İstanbul’un gözbebeği bu semt yine makus talihine mi gömülecek?

Nasıl gidilir?

Karaköy şehrin en kolay ulaşım sağlanabilecek noktalarından biri. Deniz yoluyla Kadıköy ve Üsküdar’dan kalkan şehir hatları vapurları veya motorlarla iskeleye gelebilirsiniz. Eğer tercihiniz raylı sistem ise, Kabataş-Zeytinburnu tramvayını veya İstiklal Tünel’den füniküler hattını; otobüse binerim diyorsanız Taksim meydandan veya Beşiktaş’tan kalkan otobüsleri kullanabilirsiniz. Eminönü’ne gelen otobüslere binip son durakta inebilir; Galata Köprüsü üzerinden yürüyerek Karaköy’e ulaşabilirsiniz.

Fotoğraflar ve yazı 

Gonca Sağlık

[/ffb_param][/ffb_paragraph_2][/ffb_column_1][/ffb_section_0]

Karaköy / Kimliğini arayan semt yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://www.turrehberin.com/karakoy-kimligini-arayan-semt/feed/ 0