İstanbul TarihiTürkiyeÜlke/Şehir Rehberi
Trend

Topkapı Sarayı

Bir İmparatorluk Merkezi

Topkapı Sarayı

Topkapı Sarayı, Dünya hanedanlarının yaşadığı saraylar içerisinde hala ayakta kalabilen en eski saraylardan bir tanesidir. Üstelik bunu, hanedanın son zamanlarında terk edilmiş olmasına rağmen yapabilmiştir. Böylece bir önceki saray olarak kullanılan Edirne Sarayı‘nın akıbetine uğramamıştır.

Fatih Sultan Mehmet, 1453 yılında İstanbul’u fethedince yeni bir saray yaptırır. Bu saray bugün İstanbul Üniversitesi sınırlarında kalmakta. Ardından bugün Topkapı Sarayı’nın bulunduğu noktaya Saray-ı Cedid, yani Yeni Saray ismiyle bugünkü sarayın ilk yerleşimini yapar. Ancak sarayın inşaatına başlanması çok sonraları 1465 yılına rastlar. 1478 yılında bitirilen Topkapı Sarayı, bugün Sarayburnu olarak adlandırılan bölgede yaklaşık 700,000 metrekare büyüklüğündeymiş. Artık sadece 300,000 metrekarelik bir alan bulunuyor. Bu arada, sarayın Topkapı Sarayı ismini alması ise çok daha sonraları gerçekleşir.

Saray toplamda 4 ana bölümden oluşmakta. Saray’ın ilk girilen kısmı Hizmet ve Koruma Alanı olarak belirlenen “Birûn” bölgesidir. Ardından idari merkez olan “Divan-ı Hümayun” bölümü gelir. Bir sonraki alan ise eğitim bölgesi olan meşhur “Enderun” bölümüdür. Tabii ki sarayın bir de padişahların özel hayatını geçirdikleri “Harem-i Hümayûn” isimli Harem kısmı bulunur.

Topkapı Sarayı’nın Kapıları ve Avluları

Topkapı Sarayı’nın giriş kapısında yapılış tarihinden bir kitabe bulunmakta. Saltanat kapısı olarak adlandırılan bu kapıdan girildiğinde karşınıza bir alan çıkar. Bu alan, eskiden de halkın başvurmak için girebildiği yegane alan. Burada Aya İrini Kilisesi, Alay Meydanı, Fırın, Darphane, Hastahane, Hasırcılar Ocağı ve odun ambarı gibi yerler bulunmakta. Her ne kadar biletsiz bölgede olsa da Aya İrini’ye girmek için ayrı bilet almanız gerekiyor .

Bilet alarak geçebileceğiniz ikinci avlu noktasında ise sağ tarafta mutfaklar, sol tarafta Adalet Kulesi (Adaleti temsilen), Divan-ı Hümayun, Harem Dairesi girişi (ki burası içinde ayrı bilet almak gerekiyor) ve Zülüflü Baltacılar Koğuşu var. Üçüncü avluya geçiş yerinde ise Sancak-ı Şerif’in dikildiği nokta bulunmakta.

Topkapı Sarayı’nın üçüncü avlusuna girer girmez karşınıza çıkan Arz odası, Padişahın devlet adamlarını ve yabancı elçileri ağırladığı odadır. Bir başka deyişle Saray’ın mensubu dahi olsanız, bir çok kişi bu noktadan ileri gidemez. Odanın hemen arkasında Padişahın ve Enderun öğrencilerinin de kullanımına açık olan Ağalar Camii’ni görebilirsiniz. Bu avlu Padişah ve Enderun tarafından paylaşılır. Kutsal Emanetler de yine bu avluda bulunur.

Dördüncü avlu ise tamamen Padişah’ın köşkleri ve asma bahçelerinin bulunduğu yerdir. Sünnet Odası ile Bağdat ve Revan Köşklerinin arasında bulunan ve denize bakan balkon şeklindeki yapı ise, Padişahın Ramazan ayında orucunu açtığı İftariye Kameriyesidir.

Bu son avlunun alt kısmına geçtiğinizde ise Hekimbaşı kulesi, ahşaptan yapılma Kara Mustafa Paşa Köşkü, Sofa Camii ve saraya en son eklenen Mecidiye Köşkü ile Esvab Odası bulunmakta.

Topkapı Sarayı’nı gezmek istediğiniz taktirde, nispeten daha boş olacak olan hafta içi günlerini tercih etmenizi öneririz. Hakkını vererek gezmek isterseniz en az iki veya üç saat ayırmanız gerektiğini unutmayın. Saray hakkında özellikle ziyaret saatleri ve bilet ücretleri bilgisini almak için buradaki linke tıklayabilirsiniz.

 

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu