I. Dünya Savaşında Deniz Canavarı Batırmıştı

I. Dünya Savaşında Deniz Canavarı Batırmıştı

Skynews tarafından 19 Ekim tarihinde paylaşılan bir haber, belki de 1. Dünya savaşının en merak edilen mistik noktalarından birinin çözümlenmek üzere olduğunu haber veriyor.

Ne olmuştu?

Her iki Dünya Savaşında da, Almanların en korkutan silahları, şüphesiz ki U-Bot adı verilen denizaltılarıydı. Gerek ticaret gerekse savaş gemilerini sessiz sedasız gelerek yok eden bu denizaltılar, özellikle Fransa-İngiltere-Amerika arasındaki bölgede tam bir kabus gibiydiler. Genelde geceleri bataryalarını şarj etmek haricinde sürekli deniz altında kaldıklarından ötürü tespit edilmeleri zor olan denizaltılardan bir tanesi olan UB-85, savaşın son günlerinde 1918 yılında İskoçya kıyılarında İngiliz Deniz Kuvvetlerine ait HMS Coreopsis tarafından rahatça bulunmuş, ateş açılmış, mürettebatı alışılmadık bir biçimde rahatlıkla teslim olmuş ve denizaltı batırılmıştı.

Alman Kaptan “Canavar” Dedi…

UBot-85’in kaptanı olan Günther Krech, daha sonraki sorgusunda “kafası küçük ancak dişleri oldukça büyük ve parlak olan kocaman gözlere sahip bir <Canavar> tarafından saldırıya uğradık. O an, su üzerinde bataryalarımızı şarj ediyorduk. Güvertedeki herkes canavara ateş açtı. Canavar kaçtı ancak saldırması esnasında denizaltının burun tarafında hasar meydana geldiği için, denizaltı dalış yapamaz konuma geldi. Zaten İngiliz Deniz Kuvvetleri bu sayede bizi yakalayabildi” demişti.

Acaba o denizaltı mı?

Harita: United Kingdom Hydrographic Office

Sualtı arkeolojisti ve tarihçi Dr. Innes McCartney, denizaltının bulunduğu bölgede toplamda 12 adet İngiliz ve Alman denizaltısının battığını, ancak bu batığın şekil itibarıyla UBIII tipi bir denizaltı olduğunu, bu bölgede batan bu tarz denizaltılardan sadece 2 tane bulunduğu iletti. Dr. McCartney, bu tarz 2 Alman denizaltıdan birinin ünlü ve habere konu olan UB-85, diğerinin ise kız kardeşi olan UB-82 olduğunu, ancak hangi denizaltıyı bulduklarını tam tespit edemeyeceklerini, çünkü isimlerin boya ile gövdeye yazıldığını ve 100 senede çoktan o boyanın kalktığını söyledi.

“Bir dalgıç, denizaltının üzerinde hangi tersanede inşa edildiğine dair bir damga bulursa, o zaman bu denizaltının hangisi olduğunu anlayabiliriz. Aksi taktirde bunu bilmemiz mümkün değil” dedi.

Ya su altı canavarı?

Dr. McCartney, Loch ness Canavarı tarzında bir canavar tasvir edilmesini ise, biraz denizci abartması olarak görüyor. “Batığı tam olarak incelediğimizde neden battığını anlayabiliyoruz. Nereden yara aldı, basınç veya patlama izleri bize her şeyi anlatıyor. Eğer tanımlayamadığımız bir darbe bulursak o zaman bu sorunun cevabını düşünebiliriz. Ancak şunu söylemek gerekiyor ki, o dönemlerde esas deniz altı canavarları U-Botlardı.”

Batığın bulunuşu ise tam anlamıyla bir rastlantı. İngiltere, İskoçya ve Galler arasında yenilenebilir enerji hattı borusu döşemeye yönelik 1 Milyar Pound’luk bir proje üzerine çalışan enerji firması, su altı hattın döşenme noktalarını belirlemek amacıyla sonar çalışma yaparken, bu denizaltıyı ortaya çıkarmış.

 

Exit mobile version