Galata arşivleri - Turrehberin.com https://www.turrehberin.com/tag/galata/ Her an elinizin altındaki rehber Fri, 12 Jan 2024 13:33:03 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://www.turrehberin.com/wp-content/uploads/2016/07/cropped-favicon-32x32.jpg Galata arşivleri - Turrehberin.com https://www.turrehberin.com/tag/galata/ 32 32 Eminönü : İstanbul’un Gerçek Yüzü https://www.turrehberin.com/istanbulun-gercek-yuzu-eminonu/ https://www.turrehberin.com/istanbulun-gercek-yuzu-eminonu/?noamp=mobile#comments Sat, 19 Aug 2023 07:27:19 +0000 http://www.turrehberin.com/?p=6544 İstanbul’un kalbinde bir bölge. Eminönü. Yazması hem çok zevkli, hem çok zor. Zor çünkü, sayfalara sığmayacak kadar önemli. Öyle bir yazıyla ‘yazdım, oldu bitti’ denemeyecek kadar önemli hem de… Biz bu yazıyı ‘Eminönü’ne giriş’ diye nitelendirsek daha uygun olacak. Eminönü hakkında bilgi ve Eminönü’nün tarihini kısa kısa vererek şöyle bir giriş yapalım. Zamanı geldiğinde camilerini, …

Eminönü : İstanbul’un Gerçek Yüzü yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
İstanbul’un kalbinde bir bölge. Eminönü. Yazması hem çok zevkli, hem çok zor. Zor çünkü, sayfalara sığmayacak kadar önemli. Öyle bir yazıyla ‘yazdım, oldu bitti’ denemeyecek kadar önemli hem de… Biz bu yazıyı ‘Eminönü’ne giriş’ diye nitelendirsek daha uygun olacak. Eminönü hakkında bilgi ve Eminönü’nün tarihini kısa kısa vererek şöyle bir giriş yapalım. Zamanı geldiğinde camilerini, o muhteşem han ve eserlerini tek tek yazarız elbet.

Eminönü Tarihi

İstanbul’da yaşayan ya da ziyaret eden hemen hemen herkesin mutlaka bir kere gittiği bir merkez Eminönü. Ticaretin kalbinin attığı, şehir merkezinin her köşesine ulaşımın mümkün olduğu bir yaşam merkezi. Yabancı belgesel programlarında bile İstanbul konusu işleniyorsa Eminönü-Sirkeci bölgesine yer verilmeden geçildiği görülmez. Eminönü, şehrin tarihi yarımada olarak bilinen kısmında, Haliç’in batısında yer alıyor. Osmanlı döneminde Deniz Gümrüğü’nün yani Gümrük Eminliği’nin bu bölgede yer alması sebebiyle Eminönü (gümrük önü) ismini almış. İngilizlerin 1. Dünya Savaşı sonrası İstanbul’u işgal ettiği dönemde Yahudilerin yerleştiği bölge, 1955 senesine kadar mahalle kültürünün olduğu bir semt durumundayken, daha sonraları tamamen iş merkezi haline gelmiş. 2008’e kadar ilçe konumunda olan semt, o tarihten sonra Fatih Belediyesi’ne bağlanmış. Önce Doğu Roma’nın, Bizans’ın başkenti, daha sonra Osmanlı İmparatorluğu’nun merkezi olan bölgede, gündüz nüfusunun 2 milyonu geçtiği biliniyor. Yazı arasına serpiştirdiğimiz videolarla beraber gezmeye başlayalım mı?

Tarihi çarşılar bölgesi

Gün ortası iğne atsanız yere düşmeyecek gibi kalabalık olan tarihi Eminönü, geceleri tam tersine sessiz sakin. Bölgede her milletten insanı görmek mümkün. Turistlerin uğrak yeri, Türkiye’nin dört bir yanında ticaret yapanların toptan alışverişleri için vazgeçilmezi Eminönü. 1500 yıldır kesintisiz ticaret ve alışverişin merkezi olan tarihi hanlar, bugün yıkık-dökük ve ilgiye muhtaç.

Eminönü meydan dediniz mi akla ilk gelen iki yer hiç şüphesiz Mısır Çarşısı ve Yeni Cami. (Bu iki tarihi kıymeti özel yazı halinde paylaşacağımız için bu yazıda detaylarına girmiyoruz.)

Eminönü Mısır Çarşısı Çarşıya girince hemen sol taraftan gizemli merdivenleri tırmanarak çıkıp, penceresinden Galata manzarasına nazır eşsiz lezzetlerini tattığımız Pandeli de tekrar bizlerle birlikte. Mısır Çarşısı esnafı ise sadece turist odaklı satışlar yapmaktan ileriye gidemiyor. İnsanın kendi ülkesinde esnaf tarafından ikinci sınıf muamele görmesi çok üzücü ve ayrı bir yazı konusu. Bu nedenle işi bilenler tüm alışverişlerini Çarşı’nın arka tarafındaki dükkânlardan yapıyor.  Peynirciler, kuruyemiş ve sakatat dükkanları, kahve kokuları eşliğinde Mahmutpaşa’ya doğru çıkarken dilimizde o bilindik şarkı:

Yeni Cami’de mısır atmak kuşlara…Şimdi İstanbul’da olmak vardı…

Eminönü hakkında bilgi verirken atlanmaması gereken iki nokta var. Mahmutpaşa ve Tahtakale’. Bu iki alışveriş bölgesinde yok yok. Oyuncakçılar, sepetçiler, pasta malzemeleri, doğum günü-düğün-sünnet-doğum odası süslemeleri, nişanlıklar, gelinlikçiler, kırtasiye malzemeleri…Aklınıza ne gelirse her zevke, ihtiyaca ve bütçeye göre alışveriş mümkün. Mısır Çarşısı’nda turist gibi gezip, alışveriş için buralara gelmenizi tavsiye ediyoruz. Mısır Çarşısı’nın sol tarafında ise, kuş satıcıları, yemler, tohumlar ve her türlü çiçek ve bitkiyi bulmanız mümkün.

Bir dönem evlerdeki elektronik eşyaların alındığı bir merkezdi Doğubank. Bilmeyen var mı? Sirkeci İskelesi’nin karşısındaki sokaktan girince tarihi alışveriş günlerinin kokusunu alabilmek hala mümkün. Elektronik dükkânlarının pabucunu dama attığını düşününce o eski hummalı günlerinden uzak olduğunu tahmin etmek zor değil. Eskiden bütünü elektronik eşya satan dükkânlara ait olan han, bugün gözlükçü-saatçi cenneti olmuş durumda.

Eminönü sokaklarında gezmeye devam ediyoruz. Eminönü’nde gezilecek yerler öyle bir gün içinde gezip bitirilecek gibi değil. Gezerken dikkatimizi çeken ve bizi üzen, Avrupa’da bir şehirde olsa baş tacı edilecek değerde olan binaların harap, yıkık-dökük durumda olması. O işlemeler, üzerlerindeki heykellerle her biri birer mimari şaheser. Çoğu yıkılmaya yüz tutmuş, pencereleri kırılmış, yerlerine muşambalar tıkıştırılmış. İçerde soba veya ateş yakıldığını gösteren simsiyah isler duvarları boyamış. Koskoca bir tarih her türlü riske açık halde duruyor.

Eminönü : Yeme ve içme

Gezdiniz, yoruldunuz bir yemek molası vermek istediniz. Dört bir taraf restoran. Büyük Postane’nin arka sokağı dönerci dolu. Sokak aralarında börekçiler, pideciler. Ne ararsanız var.Eminönü Galata KöprüsüMeydandaki alt geçitten Galata Köprüsü’ne doğru çıkarken denizde yerini almış ve tarihi görünüm verilmiş teknelerdeki balık ekmekçileri göreceksiniz. Kalabalıktan ve kokudan rahatsız olmam, Galata Kulesi manzarasına bakarak balık ekmeğimi yer, üzerine de yol üzerindeki turşuculardan turşu suyu alır içerim diyorsanız; zevk sizin kim karışır? Közde kahve seviyorsanız Nimet Abla’nın dört bir yanındaki sokak kahvecileri emrinize amade.

Nimet Abla Eminönü
Nimet Abla

Eminönü’nün tarihi piyangocusu

Nimet Abla demişken, yeni yıl öncesi uzun kuyrukların oluştuğu Milli Piyango satıcısını yazmadan olmaz. Tüm ülkede tanınan bu satıcı kim bilir kimlerin hayallerine kavuşmasına aracı olmuştur? Meydandan biraz içeri yürüyünce tarihi binada boy gösteren Ali Muhiddin Hacı Bekir şekercisini göreceksiniz. Enfes akide şekerleri ve lokumlarını tatmadan geçmemenizi tavsiye ederiz. Şekercinin yer aldığı bu binanın aslı Hamidiye Kütüphanesi. Az ileride de Hamidiye Türbesi var. Önünden kokoreççilere yol gider, meraklısı için not etmiş olalım.

Eminönü’nün tarihi yapıları tüm güzelliğiyle sizleri bekliyor. Fakat o kalabalıklar içinde görüp seçmeniz oldukça zor. Bizden bir minik tavsiye, geziye gitmeden önce araştırın, not alın öyle gidin. Nerededir, açık mıdır kontrol edin. Büyük Valide Han’ı örnek verelim. Kapalıçarşı’ya çıkarken köşede öylece duruyor. Önünden geçip gidersiniz de fark edemezsiniz. Oysa çatısından muhteşem bir İstanbul manzarası göreceksiniz. İçi ayrı güzellikte ama yıkık dökük. Gözden kaçan bir eser de bir Mimar Sinan eseri olan Rüstem paşa Camii. Eminönü Rüstem Paşa Camii içiÇinileriyle ün salmış. Yerliler pek bilmez ama turistlerin uğrak yeridir. Sepetçiler çarşısı içinde levhalar ve mağazalar arasında kaybolup gitmiş.. Siz es geçmeyin, mutlaka girin ve gezin.

Eminönü : Tarihe yolculuk yaptıran müzeler

Eminönü’nde gezilecek yerler arasında tarihe yolculuk yapmak istiyorsanız ziyaret etmeniz gereken en önemli müzeler PTT Müzesi, İstanbul Demiryolu Müzesi (Sirkeci  Garı) ve İş Bankası Müzesi. Ücretsiz gezebileceğiniz bu müzeler, sizi tarihten günümüze haberleşme, ulaşım ve bankacılık hizmetlerinde bir geziye çıkaracak. Müzelerde sergilenen eşyalar kadar binaların tarihi dokusu da sizleri etkisi altına alacak, bizden söylemesi. Özellikle PTT Müzesi çok ilgimizi çekti.

Haşmetli merdivenleri, büyük pencereleri ile dikkatinizi çekecek Mimar Vedat Tek imzalı bu bina, bizi 60’lı yıllarda sevdiğine mektup atmak için postanede sıra bekleyen genç bir kızın yanına götürdü sanki.. Bu paragrafa bir de not eklemeden olmaz. PTT Müzesi’nden çıkınca hemen soldaki Art Nouveau floral motifli bezemeli Vlora Han’ı görmeden sokaktan ayrılmayın.

Eminönü’nde gezilecek noktaları bunlarla sınırlı değil. İstanbul kokulu bu güzel bölge işte böyle anlatmakla bitmez…Bu güzellikleri yaşamadan olmaz. Siz de bir yetmez birkaç gününüzü bu güzelliklere ayırıp, tarihin derinliklerine yol almaya ne dersiniz?

Yazıya ekleyemediğimiz Eminönü ve diğer İstanbul fotoğrafları için, Editörün Kadrajı bölümümüzün altındaki İstanbul Fotoğraf Galerisi kısmına bakabilirsiniz.

Eminönü için kayda aldığımız sohbeti dinleyerek daha detaylı bilgi almak isterseniz aşağıdaki video kaydımızı izleyebilirsiniz.

Eminönü’ne Nasıl gidilir?

İstanbul’un en hareketli noktalarından biri olan Eminönü, otobüs, tramvay, vapur ve son zamanlarda Marmaray ile ulaşımı en kolay yerlerden biri. Sirkeci iskeleden şehir hatları vapuruyla Kadıköy ve Üsküdar’a ulaşmak mümkün. Meydanda turşucuların ilerisindeki otobüs durağından şehrin birçok noktasına ulaşımı sağlamak mümkün. Diğer yandan Karaköy de bölgeye çok yakın olduğu için oradaki iskeleyi de kullanılabilirsiniz. Gezerek, atmosferi soluyarak gelmek isteyenlere tarihi Tünel’den fünikülere binip Karaköy’e inmelerini, oradan Galata Köprüsü’nü yürüyerek Eminönü’ne ulaşmalarını tavsiye edebiliriz. Bu yöntemle Galata üzerinden eşsiz Yeni Camii manzarası içinizdeki keşif heyecanını ikiye katlayacaktır.

Yazı ve Fotoğraflar: Gonca Sağlık

Eminönü : İstanbul’un Gerçek Yüzü yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://www.turrehberin.com/istanbulun-gercek-yuzu-eminonu/feed/ 1
Arap Camii https://www.turrehberin.com/arap-camii/ https://www.turrehberin.com/arap-camii/?noamp=mobile#respond Tue, 13 Apr 2021 09:25:51 +0000 https://www.turrehberin.com/?p=12889 Karaköy’ün bilinmeyen yanı Perşembe Pazarı’nın sokaklarında Arap Camii’nin izini sürüyoruz. Alışıldık sosyal medyanın insanı yutan ‘bir yerde olma’ furyasının akışına karşı duruyor ve bu sebeple semtin ihmal edilen diğer yanını gezmeye başlıyoruz.  Hafta içi iş saati olduğu için her yer çok kalabalık. Çarpık binalar arasında ilerlerken karşımıza tüm haşmeti ve tarihin ağırlığını taşıyan güzelliğiyle Arap …

Arap Camii yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Karaköy’ün bilinmeyen yanı Perşembe Pazarı’nın sokaklarında Arap Camii’nin izini sürüyoruz. Alışıldık sosyal medyanın insanı yutan ‘bir yerde olma’ furyasının akışına karşı duruyor ve bu sebeple semtin ihmal edilen diğer yanını gezmeye başlıyoruz.  Hafta içi iş saati olduğu için her yer çok kalabalık. Çarpık binalar arasında ilerlerken karşımıza tüm haşmeti ve tarihin ağırlığını taşıyan güzelliğiyle Arap Camii çıkıyor. Alıştığımız camilerden çok farklı. Bizi kendisine çekiyor ve gezmeye başlıyoruz.

Bilindiği üzere Hz. Muhammed (S.A.V), “İstanbul mutlaka fethedilecektir. Onu fetheden komutan ne güzel komutan, onu fetheden ordu ne güzel ordudur” buyurduğundan, bu Hadis-I Şerif’in peşine yüzlerce Müslüman, o tarihten itibaren İstanbul’u fethetme hayaliyle yaşamış. İslam Ordusu şehri gerek karadan gerekse denizden üç kez kuşatmış. Ünlü komutan Mesleme bin Abdülmelik üçüncü kuşatmayı 717 senesinde  tarafından yapmış. Mesleme bin Abdülmelik Galata bölgesini bu kuşatmada  ele geçirir ve bir yıl süren kuşatma sonrasında kale içi fethedilemese de 7 sene boyunca askerleriyle birlikte burada kalır. İşte bu dönemde Abdülmelik Bizans kralı Leon ile bir anlaşma yaparak ibadet edebilmeleri için Arap Camiini inşa ettirmiş. Arap Camii, 1300 yıldan eski bir cami olarak İstanbul’da ilk ezan sesinin duyulduğu yer olur. Böylece Arap Camii, İstanbul’un ilk Camisi olarak tarihteki yerini gururla alır.

Abdülmelik, 7 yıl sonra Şam’da başlayan ayaklanmaları bastırması için geri çağırılınca İstanbul kuşatması da sona ermiş. Camii, Müslümanların bölgeyi terk etmeleri sonrasında  800 yılına kadar asıl haliyle kalmışsa da daha sonra Galata bölgesine egemen olan Cenevizlilerin baskısıyla kiliseye çevrilir. Camiye o yıllarda çan kulesi de ilave edilir.

Fatih’li dönem ve sonrası Arap Camii

Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethettikten iki yıl sonra yapıyı aslına döndürür. Çan kulesini minareye, kiliseyi de camiye çevirir. Fatih Sultan Mehmet, Caminin avlusuna Mesleme bin Abdülmelik adına bir makam da yaptırır. Bazı rivayetlerde Mesleme’nin kabrinin Arap Camii’nin önünde olabileceği dile getirilir. Arap Camii’nin bir özelliği ise ahşap olması. Burasıyla ilgili ilginç bir bilgi de var. Binanın ahşap yapısına tahta kuruları asla yanaşmıyormuş. İsmini ise, 1492’den sonra Endülüs’ten bölgeye göç eden Araplardan aldığı rivayet ediliyor. Mimari yapısının Endülüs eserlerine benziyor olması bu rivayeti güçlendirir nitelikte.

Caminin mimari yapısı Arap mimarisiyle benzerlik taşıyor. Minare yapısı Emevi Camii’nin bir benzeri durumunda. Yapı, tarihsel süreç içinde birden fazla yangın geçirmiş. Camiye sonradan yapılan en önemli katkı ise II. Mustafa’nın eşi Saliha Sultan tarafından yaptırılan Şadırvan olmuş.

Karaköy Perşembe Pazarı’nın sokaklarında kaybolduğumuz bir günde karşımıza çıkan eser, Mahkeme Sokağı’ndan sola dönünce karşınıza çıkacak. Siz de gidin, Karaköy’ün ihmal edilen bu güzel sokaklarındaki tarihe tanıklık edin.

Gonca SAĞLIK

Arap Camii yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://www.turrehberin.com/arap-camii/feed/ 0
Galata : Ticaret Kolonisi Bir Semt https://www.turrehberin.com/galata-ticaret-kolonisi-bir-semt/ https://www.turrehberin.com/galata-ticaret-kolonisi-bir-semt/?noamp=mobile#respond Sun, 04 Nov 2018 10:46:13 +0000 https://www.turrehberin.com/?p=10797 Galata : Ticaret Kolonisi Bir Semt İstanbul’un en kıymetli, gezmesi en keyifli, en farklı, en çekici fakat yazması en zor bölgesinde, Galata ’dayız..Yazması neden mi zor? Çünkü her köşesi ayrı bir tarih gizliyor. Bu güzel semti bir yazıyla bitirmek elbette mümkün değil. Biz ilk yazımızla bir giriş yapalım, keşiflerimiz sürdükçe detayları yazmaya devam ederiz. Semti …

Galata : Ticaret Kolonisi Bir Semt yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Galata : Ticaret Kolonisi Bir Semt

İstanbul’un en kıymetli, gezmesi en keyifli, en farklı, en çekici fakat yazması en zor bölgesinde, Galata ’dayız..Yazması neden mi zor? Çünkü her köşesi ayrı bir tarih gizliyor. Bu güzel semti bir yazıyla bitirmek elbette mümkün değil. Biz ilk yazımızla bir giriş yapalım, keşiflerimiz sürdükçe detayları yazmaya devam ederiz.

Semti keşif için kuledibinde buluşuyoruz. Galata Kulesi semtin olduğu kadar koca bir şehrin de simgesi. Haşmetine hayran olmamak elde değil. 528 yılında inşa edilen Kule, dünyanın en eski kulelerinden biri olma özelliğini taşıyor. İlk yapıldığında deniz feneri olarak kullanılan yapı Bizans İmparatoru Anastasius’un eseri.

Yapı, 1445-1446 yıllarında yeni bir inşaatla şimdiki uzun formuna kavuşmuş. Haçlı seferleriyle büyük oranda tahrip olan yapı, 14. yüzyılda Bizans’ın zayıflamasıyla birlikte Cenevizlilerin ilgisini çekmiş. Cenevizliler önce bu çevrede bağlar kurmuşlar.Daha sonar bu bağları kurmak için çevresini surlarla çevirmişler. Yıllar içinde bu kuleleri surlarla birleştirerek Galata’nın sınırını genişletmişler. Bu kulelerden birinin iyice yükseltilmesiyle de bugünkü kule ortaya çıkmış.

 

Çok amaçlı bir kule

Bir dönem, Kasımpaşa tersanelerinde görev yapan Hristiyan esirlerin evi olarak da kullanılan kule, 1717 yılından sonra yangın gözlem kulesi olarak faaliyet göstermeye başlamış. Yangın çıktığında kuleden davul çalınarak halk uyarılırmış. III. Murat döneminde gözlem evi olmuş. IV. Murat döneminde yaşayan Hezarfen Ahmet Çelebi’nin kuleden Üsküdar’a gerçekleştirdiği uçuş ile adını tarihe yazdırmış. Yıllar içinde sayısız değişime uğrayan yapı en son halini 1965’deki tadilatıyla kazanmış. Yapılan onarımda kulenin boyu 2 kat daha uzatılmış, 40 basamak daha eklenmiş. 1967’den itibaren turistik amaçlı kullanıma devam ediliyor.

Şehrin neredeyse her yerinden göreceğiniz bu güzellik, tarihi anlamı kadar görsel yapısıyla da yerli-yabancı nice turistin uğrak noktası durumunda. Kuleye çıkan yollarda yürümek, kuleye bakan kahvelerde bir şeyler içip kuleyi seyretmek gibisi var mı?

Sahile İnen Yol

Semtin isminin buraya yerleşmiş olan Galatlar kavminden geldiği söylenir. Bir diğer rivayet de ismin İtalyanlardan geldiği yönünde. Bu ihtimal kuvvetli zira Galata kelimesi İtalyanca ‘denize inen yol’ anlamına geliyor. Yerden çatının bitimine kadar uzunluğunun 70 metre olduğu söylenen kulenin yaklaşık ağırlığının ise 10 bin ton olduğu söyleniyor. Bölgede yerleşim o kadar eski ki, ilk yerleşimin hangi tarihlerde başladığı net olarak bilinmiyor. Kesin olarak bilinen şey, ilk yerleşimin Romalılardan eskiye dayandığı yönünde.

Kule ve Çevresi

Kule ve çevresi o kadar güzel ki hangi yönden gelseniz manzaraya doyum olmuyor. Karaköy civarından gelenler için Kamondo merdivenlerinden tırmanarak ağır ağır çıkmak mümkün. Yokuş çıkmayı gözünüz kesmediyse dünyanın en eski ikinci metrosu olan Tünel sizleri bekliyor. Kısacık seyahatte tarihle iç içe dakikalar geçirmeniz mümkün.

Kuledibine vardığınızda yönünüzü Serdar-I Ekrem sokağa çevirmenizi tavsiye edeceğiz. Fotoğraf meraklılarının son gözdesi olan Serdar-ı Ekrem Sokak, Galata’da tarihi dokusu, Arnavut kaldırımları ve tarihi evleri ile sizleri bekliyor. Burası başlı başına bir semt desek yanlış olmaz. Kırım Kilisesi, Doğan Apartmanı, şık apartmanları, modaevleri, kahve dükkanları ve daha fazlası. Bu küçük bölge kendi içinde bir cennet gibi.

Bu sokağın en ilgi çeken binası da hiç şüphesiz meşhur Doğan Apartmanı. Tarihi çok eskilere dayanan bina, U biçiminde ve ortada bir avluya sahip. Karaköy-Kadıköy vapurundan bile görebileceğiniz gösterişli bir yapı. Yıllar içinde değişime uğramış.

Doğan Apartmanı Hikayesi

Binanın hikayesi kısaca şöyle: Prusyalı ünlü devlet adamı Bismarck, 1860’larda İstanbul’da bulunan temsilcisine, burada bir elçilik binası inşa ettirmek üzere arsa satın aldırtmış. Bu arsa bugün, üzerinde Doğan Apartmanı’nın bulunduğu yaklaşık 1700 metrekarelik arazi. 1868’de arsadaki iki katlı ve bahçeli Türk konağı resmen Prusya Elçiliği olmuş. Ancak elçilik daha sonra buradan taşınmış.

Bugün Doğan Apartmanı ismin taşıyan binayı ise 1890’larda Belçikalı Helbig ailesi inşa ettirmiş. 1919’a kadar bu aileye ait olması nedeniyle bina o yıllarda Helbig Apartmanı olarak anılırmış. Nihayetinde 1942 senesinde Yapı Kredi Bankası’nın kurucusu Kazım Taşkent’in sahibi olduğu Doğan Sigorta’ya satılan bina, o tarihten sonra “Doğan Apartmanı” adıyla anılmaya başlanmış.

Galata Mevlevihanesi

Galata tarih boyunca çok kültürlü yapısıyla dikkat çekmiş. Her inanıştan, her düşünceden insanın hoşgörü içinde birlikte yaşadığı bu nadide bölge o günlerin izlerini taşıyan inanç merkezleriyle dikkat çekiyor. Bunlardan en önemlisi Galip Dede Sokağı’nın başında yer alan Galata Mevlevihanesi. Bir yazı ile detaylı anlattığımız bu merkez, bugün her inanıştan insanın ziyaretiyle dolup taşıyor. 1491’de İskender Paşa tarafından yaptırılan mevlevihane, 1975 senesinde Divan Edebiyatı Müzesi olarak kullanılmaya başlanmış. Günümüzde müze olarak gezilebilen binayı görmenizi tavsiye ederiz.

Dinlerin buluşma noktası

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi Serdar-ıEkrem sokağın pek de bilinmeyen önemli eserlerinden biri de Uzun yıllardır online hizmet veren şişli rus escort web sayfamıza bekliyoruz sizleri.
Kırım Savaşı anısına yapılan Kırım Anglikan Kilisesi’dir. Neogotik mimariye sahip yüksek tavanlı ve vitrap pencereli yapıtaştan yüksek duvarlarla çevrili bir avlu içinde bulunuyor.

Bölgedeki bir önemli ibadet merkezi de, Anadolu’dan göç eden Musevi cemaatinin bölgeye yerleştirilmesi sonucu açılan Neve Şalom Sinagogu. Neve Şalom’un kelime anlamı Barış Vahası imiş. 1951 tarihinde açılan sinagog, ülkemizdeki en büyük sinagoglardan biri.

Sakızcılar Sokağı’ndaki İstanbul’un en eski Ermeni kiliselerinden biri olan yapı ise Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Ortodoks Kilisesi. Klasik Ermeni mimarisiyle inşa edilmiş olan yapının külah biçimindeki kubbesi dikkat çekiyor.
Galata bölgesi son yıllarda açılan mağazaları ve özel mekanlarıyla entelektüel çevrenin ve sanatçıların ilgi odağı olmuş durumda. Günün her saati cıvıl cıvıl olan bölge, gece kulenin ışıklandırılmasıyla bambaşka bir renge bürünüyor.

Galata Kulesinin 12.yy.’dan kalma çanı, İstanbul Arkeoloji Müzesi‘nde sergileniyor.

Kuleden aşağı inişte her sokakta turistik dükkanlara, pastahane ve fırınlara rastlamak mümkün Avusturya Lisesi’nin önündeki sokaktan aşağı yürüdüğünüzde karşınıza meşhur Bankalar Caddesi çıkacak. Eşsiz güzellikteki zamanın finans merkezi binalar ayrı bir yazı olacak kadar kıymetli.

Galata Kulesi’ne çıkmak istiyorsanız size tavsiyemiz, sabah erken saatte gitmeniz olacak. Çünkü saatler ilerledikçe kuleye çıkmak için bekleyenlerin oluşturduğu sıra bir hayli uzun oluyor. Tırmanış için 2 ayrı asansör mevcut. Biri çıkarken diğeri iniyor.Kuleye giriş ücreti yerli ve yabancı ziyaretçiler için farklı uygulanıyor. Burada müzekart geçmiyor. Kuleye tırmandığınızda 2 kat da dönen dar merdiven çıkmanız gerekiyor. Ve kuledesiniz. 360 derece İstanbul manzarası karşınızda. Doyasıya tadını çıkarın. Yazının başında da belirttiğimiz gibi, Galata bölgesinin tarihi de güzellikleri ve eşsiz güzellikteki eserleri de yazmakla bitmez. Gezmekle bitmeyeceği gibi.

Yazı ve Fotoğraflar : Gonca Sağlık

Galata : Ticaret Kolonisi Bir Semt yazısı ilk önce Turrehberin.com üzerinde ortaya çıktı.

]]>
https://www.turrehberin.com/galata-ticaret-kolonisi-bir-semt/feed/ 0